Doğu Cephesi
– I. Dünya Savaşı’nın Kafkasya Cephesinde Rusların kışkırtması sonucu Türk köylerini basan Ermenilerin faaliyetlerine son vermek amacı ile Osmanlı Devleti Tehcir Kanunu’nu çıkarmıştır.
– Sevr Barış Antlaşması’nın öncesinde Ermeni saldırıları artmaya başlamış bunun üzerine TBMM’de yapılan görüşmeler neticesinde Ermenilere karşıharekete geçilmesi kararlaştırılmıştır.
– Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir’in 28 Eylül 1920’de başlattığı harekat sonucunda; 29 Eylül’de Sarıkamış, 30 ekim’de Kars, 7 Kasım’da Batum kurtarılmıştır. Türk birliklerinin Gümrü’ye ulaşması ile daha fazla dayanamayacağını anlayan Ermeniler barış istemek zorunda kalmıştır.
– Kazım Karabekir’in isteklerini kabul eden Ermeni kuvvetleri Gümrü’yü boşaltarak çekilmiştir. Ancak TBMM’nin verdiği notaya karşı çıkan Ermenilerle yeniden çatışma başlamıştır.
– Türk kuvvetleri karşısında tutunamayan Ermeniler, yeniden barış istemek zorunda kalmışlar ve Gümrü Antlaşması imzalanmıştır.
Gümrü Antlaşması
– Çıldır Gölü ve Aras Nehri sınır kabul edilecek.
– Ermeniler, Sevr’deki isteklerinden vazgeçecek ve Misakimilli’yi tanıyacak.
– 1915 Tehcir Kanunu ile göç ettirilen Ermenilerden suça karışmamış olanlar Anadolu’ya geri gelebilecek.
Gümrü Antlaşmasının Önemi:
– TBMM’nin uluslar arası alanda ilk askeri ve siyasi başarısıdır.
– TBMM ve Misak-ı Milliyi tanıyan ilk devlet Ermenistan olmuştur.
– Ermenistan, Sevr’i tanımayacağını kabul etmiştir.
– Doğudaki askeri birlikler batı cephesine kaydırılmıştır.
Güney Cephesi
– Fransa ve Ermenilere karşı halk kendi imkanları ile mücadele etmiştir.
– İtalyanlar, Ege bölgesinin Yunanlılara verilmesinden dolayı Kuvay-ı Milliye destek vermiştir.
– İtalyanlara karşı herhangi bir direniş olmamış ve cephe açılmamıştır.
– Urfa ve Maraş TBMM açılmadan önce kurtulmuştur.
– Batı Cephesinde kazanılan Sakarya Savaşı sonucunda Fransa ile imzalanan Ankara antlaşması ile kapanmıştır. (20 Ekim 1921)
– Hatay misak-ı millinin dışında kaldığından güney sınırının kesin olarak çizilmesi 1939’da Hatay’ın anavatana katılması ile olmuştur.
Maraş Savunması: İlk kurşunu Sütçü İmam atarak işgale karşı koymuştur. Bölgeye Suzi Bey, Yörük Salim, Kılıç Ali gibi komutanlar gönderilmiştir. – 1973 yılında başarılarından dolayı Maraş’a kahraman unvanı verilmiştir.
Urfa savunması: Ali Saip Bey önderliğinde halk Fransızlara karşı bölgeyi savunmuştur.
– 1984’te gösterdiği başarılardan dolayı Urfaya Şanlı unvanı verilmiştir.
Antep savunması: Yapılan mücadelede Şahin bey şehit düşmüştür. 1921 yılında Antep’e Gazi unvanı verilmiştir.
Batı Cephesi
– Milli Mücadele’de sıcak çatışmaların en yoğun geçtiği cephe, Batı Cephesi’dir.
– Bu cephedeki savaşlar İzmir’in 15 Mayıs 1919 işgal edilmesiyle başlamıştır. TBMM’nin kurduğu düzenli orduların mücadele ettiği ilk cephedir.
– İlk olarak Ayvalık- Edremit hattında Yunan kuvvetlerinin başlattıkları ağır saldırıyı Kuvayımilliye birlikleri önleyememiş, birçok önemli noktayı işgal eden Yunanların hızlı ilerleyişi devam etmiştir.
I. İnönü Savaşı
Yunanlılar
– Sevr-i TBMM’ye kabul ettirebilmek,
– Eskişehir’i alıp Ankara’ya ulaşarak milli mücadeleyi sona erdirmek,
– Gücünü göstererek itilaf devletlerinden daha fazla yardım sağlamak,
– Çerkez Ethem’in isyanından faydalanmak gibi amaçlarla harekete geçmişler, İnönü mevkiinde mağlup olarak geri çekilmişlerdir. Hemen arkasından Çerkez Ethem mağlup edilmiş, Yunanlılar’a sığınmıştır.
Sonuçları
– TBMM’nin kurduğu düzenli orduların ilk zaferidir.
– Düzenli ordu çalışmaları sona ermiş milli birlik ve bütünlük sağlanmıştır.
– Halkın kendisine ve düzenli orduya duyduğu güven artmıştır.
– Teşkilatı Esasiye kabul edilmiştir. (20 Ocak 1921)
– Londra konferansı toplanmıştır (23 Şubat – 12 Mart 1921)
– İstiklal Marşı kabul edilmiştir. (12 Mart 1921)
– Afganistan ile dostluk antlaşması imzalanmıştır. (1 Mart 1921)
– Ruslar’la Moskova Antlaşması imzalanmıştır. (16 Mart 1921)
– İsmet Bey generalliğe yükselmiştir.
– İstiklal mahkemeleri kaldırılmıştır.
Londra Konferansı
I. İnönü Savaşı’nın kazanılması üzerine İngilizler de TBMM gerçeğini kabul etmek zorunda kaldılar.
İtilaf Devletleri, İstanbul Hükümeti’ni Londra Konferansı’na davet ettiler. İstanbul Hükümeti’nin göndereceği delegeler arasında Mustafa Kemal’in ya da Mustafa Kemal’in yetki verdiği birisinin de yer almasını istediler. Bu davranışlarıyla TBMM Hükümeti’ni tanımadıklarını göstermek istemişlerdir.
Sonuçları
– İtilaf Devletleri, TBMM Hükümeti’ni konferansa çağırmakla onun varlığını hukuken tanımışlardır.
– Sevr Barış Antlaşması’nın çeşitli hükümleri tartışma konusu yapılmaya başlamıştır.
– TBMM Hükümeti, bu konferanstan önemli sonuçlar beklemiyordu. Fakat konferansa katılmakla “Türkler barış görüşmelerine yanaşmıyorlar, savaşı uzatıyorlar” şeklindeki propagandanın önlenmesi sağlanmıştır.
– Londra Konferansı’nın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Anadolu’da Yunan saldırısı yeniden başladı. Bu durum II. İnönü Savaşı’na neden olmuştur.
– Londra Konferansı sonrasında TBMM temsilcisi Fransa, İngiltere ve İtalya ile ikili antlaşmalar yaptı. Fakat bu antlaşmalarda “devletlerin eşitliği” ilkesine uyulmamıştır. Yapılan antlaşmalar TBMM tarafından onaylanmadığından yürürlüğe girmemiştir.
İstiklal Marşı’nın Kabulü
TBMM’nin açtığı ödüllü yarışmaya istemeyerek de olsa katılan Mehmet Akif “Kahraman Ordumuza” hitaben yazdığı şiirle birinci gelmiştir.
Türk- Afgan Dostluk Antlaşması
Moskova’da Ruslar’la görüşmeler sürerken, Afganistan ile bir dostluk antlaşması imzalanmış, birbirlerini tanımışlar ve yardımlaşma sözü vermişlerdir.
Not : TBMM’yi tanıyan ilk Müslüman Asya devletidir.
Teşkilat-ı Esasiye (1921 Anayasası)
-Teşkilat-ı Esasiye yeni kurulan Türk devletinin ilk Anayasasıdır.
II. İnönü
– Yunanlılar, Türk ordusu güçlenmeden dağıtıp Sevr-i imzalatmak için saldırıya geçti ama başarılı olamadılar.
– İtilaf devletlerinin Yunanlılara güveni sarsıldı
– Halkın TBMM’ye ve düzenli orduya güveni arttı
– İtalyanlar ve Fransızlarda işgal ettikleri yerlerden çekilme düşüncesi ortaya çıktı.
Kütahya Eskişehir Savaşları
– II. İnönü zaferinden sonra düzenli ordu Aslıhanlar ve dumlupınar mevkisinde taarruz girişiminde bulunmuş başarısız olmuştur.Bu ordunun taarruz gücüne ulaşmadığını göstermektedir.Bu durumdan yararlanan yunan ordusu saldırıya geçmiştir.
– Yunanistan Kütahya-Eskişehir savaşlarıyla Ankarayı alıp Tbmm yi dağıtmak ,İnönü savaşının intikamını almak Sevr i kabul ettirmek amacıyla saldırmıştır.
– Mustafa kemal olaya müdahale ederek ”Ordunun sakaryanın doğuşunu çekilmesi emrini vermiştir.”Ordu geriye çekilerek tam olarak yok olmaktan kurtulmuştur.
Kütühya-Eskişehir savaşının sonuçları:
– Halkın TBMM’ye düzenli orduya duyduğu güven azalmıştır.
– Mecliste Mustafa Kemal’e karşı suçlamalar başlamıştır.
– Ankaranın işgal tehlikesine karşı meclisin Kayseri’ye taşınma fikri ortaya atıldı.
– Kütühya, Afyon, Eskişehir İşgale uğradı.
– Ordunun başına Mustafa Kemal geçmiştir
– Türk ordusunun taarruz gücüne ulaşamadığı ortaya çıktı.
Eğitim Kongresi (Maarif Kongresi)
-15 Temmuz 1921 Kütahya-Eskişehir savaşının devam ettiği sırada Ankara’da toplanmıştır.
Amacı: Kurtuluş savaşından sonra yeni Türk devletinin eğitim politikasının nasıl olacağını belirlemek.
Önemi: Savaş anında bile eğitim kongresinin toplanması eğitime verilen önemi gösterir.
Sakarya savaşı öncesinde yapılan hazırlıklar
Başkomutanlık Kanunu: Başkomutan olarak ordunun başına geçen Mustafa Kemal’e Başkomutanlık kanunu ile Meclisin bütün yetkileri devredilmiştir. Yetkilerin Mustafa Kemal de toplanması hızlı karar alıp uygulanmasını sağlamıştır.
Tekalif-i Milliye emirleri:
– Ordunun ihtiyacı buralardan karşılanamayınca tekalif i milliye emirleriyle halktan karşılanmıştır.
– Her ilçede bir tekalif-i milliye komisyonu kurulmuş ve çıkan aksaklıkları giderebilmek için istiklal mahkemelerinde oluşturulmuştur.
– Halk tekalif-i milliye emirlerine büyük katkı sağlamıştır buda halkın dayanışmasına verdiği desteği gösterir.
Sakarya Savaşı
Yunanlılar Türk ordusunu hazırlıksız yakalamak için 23 Ağustos 1921 de şiddetli bir saldırıya geçti.
– Mustafa Kemal askerlerine “Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça bırakılamaz.” emrini verdi. Savaş 22 gün ve gece sürdü. Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı ismet Paşa yönetimindeki Türk ordusu büyük bir zafer kazandı.
Sonuçları:
– Türk Milletinin bağımsızlık azmi daha da güçlendi.
– Türklerin, 1683 II. Viyana kuşatmasından beri devam eden geri çekilişi durdu.
– Mustafa Kemal’e “Gazilik” unvanı ve “Mareşallik” rütbesi verildi.
– Yunanistan taarruzdan savunmaya geçti.
– İtilâf Devletleri, Yunanistan’dan uzaklaşmaya başladı.
– Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması imzalandı.(13 Ekim 1921)
– Fransızlarla Ankara Antlaşması imzalandı.(20 Ekim 1921)
– İtalya yurdumuzu terk etti.
Kars Antlaşması
I. İnönü Muharebesi sonrasında Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması imzalanmış ancak bazı pürüzlere net çözüm getirilememişti.
Sakarya Muharebesi bu problemlerin çözümünde etkili olmuş ve TBMM ile Kafkas cumhuriyetleri (Ermenistan-Gürcistan-Azerbeycan) arasında KArs Antlaşması imzalanmıştır.
Sovyet Rusya’nın bu antlaşmanın imzalanmasında rol oynamasının temelinde kendine bağlı topluluklar üzerinde etkinliğini devam ettirme iteği yatmaktadır.
Moskova Antlaşması’nın tekrarı niteliğinde olan Kars Antlaşması ile;
– Nahcivan’a muhtariyet verilmesi,
– Taraftarlar arasında sağlık, güvenlik, ticaret ve gümrük konularında iş birliği yapılması,
– İstanbul’un güvenliğinin sağlanması ve Boğazların ticarete açılması
karar bağlanmıştır.
Ankara Antlaşması
II. İnönü’den sonra TBMM ile anlaşmak için Ankara’ya elçiler gönderen Fransa, Kütahya – Eskişehir yenilgisinden sonra bekleme yoluna gitmiş, Sakarya Savaşı kazanılınca Ankara Antlaşması imzalanmıştır.
Antlaşmaya göre;
– Fransa işgal ettiği toprakları boşaltacak
– Boşaltılan topraklarda genel af ilan edilecek
– Hatay’daki Türklere geniş haklar tanınacak ve Hatay özerk bir bölge olacak
– Fransa TBMM ve Misak-ı Milli’yi tanıyacak
– Caber kalesi Türk bayrağı altında, Türk mülkü olarak kalacaktır.
Not 1: TBMM’yi ve Misak-ı Milli’yi tanıyan ilk itilaf devleti Fransa’dır.
Not 2 : Bu durum itilaf devletleri arasındaki görüş ayrılığını arttırmıştır. Güney cephesi kapanmış, buradaki askerlerimiz batıya kaydırılmıştır.
Not 3: Batum’dan sonra Hatay’ın Fransa’ya bırakılması Misak-ı Milli’den verilen ikinci tavizdir.
Büyük Taarruz (Başkomutanlık ) Savaşı
– Sakarya savaşından sonra Tekalif-i milliye emirleri bir sene boyunca tüm yurda uygulanarak ordu güçlendirilmiştir.
– Eskişehir bölgesinde Yunan kuvvetleri bozguna uğratıldı.
– Mustafa Kemal “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri” diyerek önce Balıkesir sonra İzmir işgalden kurtarılarak Batı Anadolu tamamen düşman işgalinden kurtarılmıştır.
– Orduların Boğazlara yönelmesiyle İngiltere ile savaş tehlikesi ortaya çıktı ama İngiltere destek bulamayınca Mudanya Ateşkesi yapıldı.
Mudanya Ateşkes Görüşmeleri ve Antlaşması
Mudanya Ateşkes Anlaşması’na göre:
* Türk – Yunan kuvvetleri arasındaki savaş sona erecektir.
* Yunan kuvvetleri Meriç nehrine kadar olan Doğu Trakya’yı 15 gün içinde boşaltacaklardır.
* Doğu Trakya TBMM’nin jandarma kuvvetlerine bırakılacaktır. Ancak bu kuvvetler 8.000’i geçmeyecektir.
* İstanbul, Boğazlar ve çevresinin yönetimi TBMM Hükümeti’ne bırakılacaktır. İtilaf Devletleri barış yapılıncaya kadar İstanbul’da kuvvet bulunduracaklardır.
* Barış antlaşması yapılıncaya kadar Türk silahlı kuvvetleri Çanakkale ve İzmit yarımadasında belirlenen çizgiyi geçemeyeceklerdir.
Bu Antlaşma ile;
– Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona erdi.
– Yeniden silahlı çatışmaya girilmeden diplomatik başarılarla Doğu Trakya ve İstanbul kurtarıldı.
– İstanbul, Boğazlar ve çevresinin TBMM Hükümeti’ne bırakılması ile Osmanlı Devleti hukuken sona erdi.
Yazar:
salvatorempq6
Bir cevabı oylayın:
17Cevap:
YA İSTİKLAL YA ÖLÜM
Kurtuluş Savaşımız sırasında, Doğu Cephesinde Ermeniler, Güney Cephesinde Fransızlar ve Batı Cephesinde Yunanlılar ile savaşıldı
DOĞU CEPHESİ (Gümrü Antlaşması):
Osmanlı Devleti’ni parçalamak isteyen devletler, kendilerine çıkar sağlamak için Osmanlı, ülkesinde yaşayan Müslüman olmayanların haklarını savunma rolü oynamışlardır.
Ermeniler’i de bu politikalarına alet ettiler. Ermeniler, önce Rusya’nın, sonra da İngiltere’nin desteği ile, Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurmak için harekete geçtiler. Pek çok katliam yaptılar. Ruslarla savaşan Türk ordusunu arkadan vurdular. Bunun üzerine, savaş bölgesinde yaşayan insanların can ve mal güvenliğini sağlamak için TBMM, Tehcir (göç) yasasını çıkardı. Bu yasayla Ermeniler, Suriye’ye göç ettirildiler (1915). I. Dünya Savaşından sonra Kafkasya’nın güneyinde bir Ermenistan Devleti kuruldu. İtilâf Devletleri, Doğu Anadolu’yu Ermenilere vermeyi planladılar. Bundan cesaret alan Ermeniler, 1920 Haziranında Türkiye’ye karşı saldırıya geçtiler. Fakat Doğu Cephesi Komutan’ı Kâzım Karabekir Paşa komutasındaki Türk kuvvetlerine yenildiler ve G ü m r ü Antlaşmasını yapmak zorunda kaldılar (3 Aralık 1920).
Bunun sonunda:
1. Ermeniler işgal ettikleri yerleri boşalttılar. Kars ve çevresi Türkiye’ye bırakıldı. Ermeni sorunu çözülmüş oldu.
2. Doğudaki Türk kuvvetleri, Batı ve Güney Cephelerine kaydırılarak buralar güçlendirildi.
Önemi:
*** Gümrü Antlaşması, TBMM’nin uluslar arası alanda kazandığı ilk siyasi ve askeri başarıdır. Bundan sonra Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurma ümidi ortadan kalkmıştır. Ermeniler Sevr Antlaşmasından doğan haklarından vazgeçtiler.
– İlk kez Gümrü antlaşmasıyla belirlenen doğu sınırımız , Moskova ve Kars antlaşmalarıyla son şeklini almıştır.
GÜNEY CEPHESİ (Ankara Antlaşması):
Bu Cephede Fransızlar, Ermenilerle işbirliği ederek yöre halkına büyük işkenceler yaptılar. Bunun üzerine halk direnişe geçti. Sivas Kongresinde güneydeki Kuva-yi Milliye direnişinin örgütlenmesine karar verildi. Temsil Kurulu tarafından buraya subaylar gönderildi. Batı Cephesinden farklı olarak, Güney Cephesinde halkın tamamı bu subaylarla kaynaşarak topyekûn bir savaş başlatıldı. Kuva-yi Milliye ve halk savaşı kazandı.
– Düşmana karşı gösterdiği dirençten ve başarıdan dolayı Maraş’a “Kahraman”, Urfa’ya “Şanlı”, Antep’e de “Gazi” unvanları verildi.
– Fransızlar Sakarya Savaşının kazanılması üzerine Ankara Antlaşmasını imzalayarak (20 Ekim 1921) yurdumuzu terk etmek zorunda kaldılar.
ruldu.
2-Afganistan ve Sovyetler Birliğinden sonra Fransa da, yeni Türk Devletini tanımış oldu.
NOT: İtilâf devletleri içinde yeni Türk devletini ilk tanıyan devlet Fransa’dır.
DÜZENLİ ORDUNUN KURULMASI
– Mondros mütarekesinden sonra Osmanlı ordusu terhis edilmişti fakat işgalciler ayak bastıkları her yerde Kuva-yı milliye birlikleriyle karşılaştılar.Kuva-yı milliye birlikleri askerlik tekniğinden uzak ve meydan savaşı yapacak güçte değildi. Düşmana ani baskınlar yapıp kayıplar verdiriyor, ilerlemesine engel oluyorlardı. Bu birliklerin büyük bir bölümü askeri eğitimden geçmemişti. Ayrıca ağır silahları da yoktu.Asker sayısı bakımından çok üstün olan ve modern silahlara sahip olan düşman kuvvetlerine karşı savaşı kazanmakta imkansızdı. Bu nedenle düşmanla başa çıkacak durumda değillerdi. Kuva-yı milliye birliklerinin bir bölümü ihtiyaçlarını halktan zorla karşılıyordu. Suçluları usulsüz yargılayıp ağır bir şekilde cezalandırıyorlardı. Ayrıca belli bir otoriteye bağlı kalmak istemiyorlardı.
– İşte bütün bu nedenlerden dolayı düzenli ordunun kurulmasına ihtiyaç duyuldu.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Kuva-yı Milliyenin tarihimizde önemi büyüktür. Batıda Yunanlılar, Güneyde Fransızlara karşı başarılı savaşlar yaptılar. Onlara kayıplar verdirerek ilerlemelerini yavaşlattılar. Ayrıca TBMM‘ye karşı çıkan ayaklanmaların bastırılmasında da görev aldılar.
– Düzenli ordu kurulunca Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe katılmayarak isyan ettiler.
BATI CEPHESİ :
Bu cephede İngiliz ve Fransızların desteklediği Yunan ordusu ile savaşılmıştır. Ve Kurtuluş Savaşımızın en ağır ve kaderimizi belirleyen savaşları bu cephede yapıldı.
I. İnönü Savaşı (6-10 Ocak 1921) :
Nedeni:1. İtilâf Devletleri desteğinde, Sevr antlaşmasını Türklere kabul ettirmek.
2.TBMM ordularını yok edip Ankara’ya kadar olan Türk topraklarını ele geçirmek ve TBMM’ni kapatmak.
TBMM’ni kapatmak.
3. Demiryollarının kavşak noktası olan Eskişehir’i ele geçirmek.
– Yapılan savaş sonunda Yunan ordusu yenilgiye uğratıldı.
Sonucu:
1- Düzenli ordunun ilk askeri zaferdir.
2- TBMM Hükümetinin moral ve otoritesinin artmasını sağladı. Türk Milletinin azmini ve kurtuluş umudunu güçlendirdi.
3- İtilâf Devletleri arasında bazı anlaşmazlıklara yol açtı ve Londra Konferansının toplanmasına sebep oldu.
4- Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı.(16 Mart 1921)
5- Afganistan ile dostluk antlaşması imzalandı.
6- İsmet Paşa Albaylıktan generalliğe terfi etti.
7- Çerkez Ethem isyanı bu zaferden sonra bastırıldı.
8- 20 Ocak 1921’de ilk anayasa ( Teşkilat-ı Esasiye) ilan edildi.
9- 12 Mart 1921’de İstiklal Marşımız kabul edildi. ( Milli bilinci ve bağımsızlık coşkusunu pekiştirmek için hazırlandı.)
** İstiklal Marşının yazarı Mehmet Akif Ersoy, bestecisi Zeki Üngör’dür.
Londra Konferansı (21 Şubat – 12 Mart 1921): İtilaf Devletleri, TBMM’nin başarılarından endişelendiler ve Sevr Antlaşmasını biraz değiştirerek TBMM’ne kabul ettirmeyi düşündüler. Bu amaçla, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan Londra Konferansını topladılar.
– Bu konferansa İstanbul Hükümeti yanında TBMM Hükümeti direk çağrılmadı. TBMM bunu kabul etmeyince İtalya aracılığı ile TBMM Hükümeti de resmen davet edildi. İstanbul Hükümetini Tevfik Paşa, TBMM Hükümetini de Bekir Sami Bey temsil ediyordu. Tevfik Paşa söz hakkını Bekir Sami Bey’e bıraktı. Bekir Sami Bey de Misak-ı Millî ile tespit edilmiş olan haklarımızı belirtti.
Konferans anlaşma sağlanamadan dağıldı.
– TBMM zaten, bu konferansa: 1- Misak-ı Milli’yi duyurmak.. 2- İtilâf Devletlerinin “Türkler barış görüşmelerine yanaşmıyorlar, savaşı uzatıyorlar.” gibi bir propagandaya girişmelerine imkân vermemek 3- TBMM’nin ulusun temsilcisi olduğunu duyurmak için konferansa katılmıştı.
-*** Bu konferansla, Türkiye Büyük Millet Meclisi, İtilâf Devletleri tarafından hukuken (resmen) tanınmış oluyordu.
Moskova Antlaşması(16 Mart 1921):Rusya’da 1917 Bolşevik ihtilâli ile Çarlık rejimi yıkılmış ve Rusya I. Dünya Savaşından çekilmişti. Bunun üzerine Batılı devletler Rusya’ya karşı cephe aldılar.
Rusya da, Batılı devletlerin Anadolu’yu ele geçirme çabalarından endişe duymaya başladı. Çünkü Anadolu’nun işgali, Rusya’nın güney sınırlarını da tehlikeye sokardı. Bu yüzden Rusya, TBMM ile yakınlaşmaya başladı, önce Misak-ı Milli’yi tanıdı.
I. İnönü Zaferinden sonra Türk Milleti’nin gücünün daha da artması üzerine Moskova Antlaşması imzalandı.
Buna göre:
1. Doğu sınırımız çizildi.
2. İki devlet arasında karşılıklı yardımlaşma kabul edildi.
3. Birinin tanımadığı devletler arası anlaşmayı diğeri de tanımayacaktı. (Rusya Sevr’i ret etmiş oldu.)
– Afganistan’dan sonra Rusya da yeni Türk Devletini tanıdı.
– Doğu sınırımız güvenlik altına alındı. Buradaki Türk kuvvetleri diğer cephelere kaydırılarak bu cepheler güçlendirildi.
II. İnönü Savaşı (26 Mart-1 Nisan 1921):
Londra Konferansında yeni Türk Devletine isteklerini kabul ettiremeyen itilâf Devletleri Yunanistan’ı yeniden saldırıya geçirttiler. Amaç yine I. İnönü Savaşındakinin aynısı idi. Sonuç da aynı oldu. Yunanlılar yenildi. Bu başarı TBMM Hükümetinin otoritesini artırdı. Halkın orduya olan güvenini pekiştirdi. İtalya bu zaferden sonra Antalya ve Muğla’dan çekilmeye başladılar.
-Mustafa Kemal, ismet Paşa’ya “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.” sözünü bu zafer üzerine söylemiştir.
Kütahya – Eskişehir Savaşları (10-24 Temmuz 1921):
-Üst üste yenilgiye uğrayan Yunanlılar büyük bir hazırlık yaparak şiddetli bir saldırıya geçtiler. Afyon, Kütahya, Eskişehir Yunanlıların eline geçti.
Türk ordusu daha elverişli şartlarda savaşmak üzere Mustafa Kemal’in emriyle Sakarya’nın doğusuna çekildi. Ordumuzun fazla kayıp vermesi önlendi. Araç – gereç sağlandı. Yunan kuvvetleri, Anadolu içine çekilerek mevzilerinden uzaklaştırılmış oldu.
– Ancak, önceki başarıların yarattığı iyimserlik kayboldu. Hükümet merkezinin Kayseri’ye taşınması bile gündeme geldi. Fakat TBMM kabul etmedi.
– Bu savaşla Türk ordusunun daha saldırı (taarruz ) gücü olmadığı anlaşıldı.
Savaşa Rağmen Eğitim Kongresi: Maarif nazırı (milli eğitim Bakanı)Hamdullah Suphi Bey Eğitim sorunlarını ve ilerideki eğitim politikalarını konuşmak üzere konferans ayarlamıştı. Kütahya Eskişehir savaşlarını görünce M. Kemal’e konferansı isterse erteleyelim dedi. M. Kemal eğitimin önemli olduğunu cehaletin eğitimle yenileceğini söyleyerek kongrenin toplanmasını istedi. Kendiside bizzat katılarak konuşma yaptı.15-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında yapıldı.
M. Kemal’e Baş Komutanlığın Verilmesi (5 Ağustos 1921):
– Kütahya- Eskişehir Savaşları sonunda ordu geri çekilince Meclis içinde bir grup M. Kemal’in ordunun başına geçmesini istedi. M. Kemal orunun başına geçeceğini ancak Meclisin tüm yetkilerinin kendine bir süre için verilmesini istedi. Uzun tartışmalar sonunda M. Kemal meclisin tüm yetkilerini üç aylığına alarak alarak baş komutan oldu. Ve Tekalif-i Milliye emirlerini hazırladı.
Tekalif-i Milliye Emirleri (8 Ağustos 1921):
Tekalif-i Milliye ulusal yükümlülük anlamına gelir. Sakarya Savaşı öncesi hazırlanıp yayınlanmıştır. Buna göre:
1- Her ilçede Tekalif-i Milliye komisyonları kurulacak.
2- 40 yaşına kadar olan herkes askere alınacak
3- halkın ve esnafın elinde olan giyim eşyası, hayvan ve yiyeceğin %40’ı parası sonra ödenmek şartı ile alınacak
4- Her aile bir askeri giydirecek iç çamaşırı, çorap ve ayakkabı hazırlayıp verecek.
5- Akaryakıt, haberleşme araçları, kamyon lastiklerinin %40’ı devlete verilecek.
6- Halkın elindeki silah ve cephane orduya teslim edilecek
7- Ülkede tüm zanaatkarlar (demirci, dökümcü, marangoz vb.) ordunun emrine alınacak.
Sakarya Savaşı(23 Ağustos-12 Eylül 1921):
– Yunanlılar Türk ordusunu hazırlıksız yakalamak için 23 Ağustos 1921 de şiddetli bir saldırıya geçti.
– Mustafa Kemal askerlerine “Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır
Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça bırakılamaz.” emrini verdi. Savaş 22 gün ve gece sürdü. Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı ismet Paşa yönetimindeki Türk ordusu büyük bir zafer kazandı.
Sonuçları:
– Türk Milletinin bağımsızlık azmi daha da güçlendi.
– Türklerin, 1683 II. Viyana kuşatmasından beri devam eden geri çekilişi durdu.
– Mustafa Kemal’e “Gazilik” unvanı ve “Mareşallik” rütbesi verildi.
– Yunanistan taarruzdan savunmaya geçti.
– İtilâf Devletleri, Yunanistan’dan uzaklaşmaya başladı.
– Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması imzalandı.(13 Ekim 1921)
– Fransızlarla Ankara Antlaşması imzalandı.(20 Ekim 1921)
– İtalya yurdumuzu terk etti.
Kars Antlaşması (13 Ekim 1921):
TBMM Hükümeti ile, Sovyetler Birliği arasında daha önce imzalanan Moskova Antlaşmasının, Sovyetler Birliğine bağlı Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan tarafından da imzalanmış olmasından ibarettir. Doğu sınırımız kesin şeklini almıştır.
Büyük Taarruz Ve Başkumandanlık Meydan Muharebesi (26-30 Ağustos 1922):
– Sakarya’da yenilen Yunanlılar, işgal ettikleri yerleri ellerinde tutabilmek için savunmaya geçtiler.
– Türk ordusu yaklaşık bir yıllık hazırlıktan sonra düşmanı Anadolu’dan söküp atmak için, 26 Ağustos 1922 de taarruza geçti. Devletin bütün imkânları ile donatılan Türk ordusu, Yunan kuvvetlerini kuşattı. 30 Ağustos günü, muharebeyi doğrudan Başkumandan Mustafa Kemal yönetti. Dumlupınar’da Yunan kuvvetleri yok edildi. Kesin zafer kazanıldı.
– Mustafa Kemal’in “Ordular! ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emriyle Yunanlılar takip edildi. Yunan Başkumandanı Trikopis esir alındı. Türk kuvvetleri 9 Eylül 1922 de İzmir’e girdi.
Bu zafer, Anadolu’nun sonsuza kadar Türk vatanı kalacağını dünyaya ispat etti.
Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922):
Batı Anadolu’nun, Yunanlılardan temizlenmesinden sonra Türk kuvvetleri Boğazlar ve İstanbul’a yürüdü, İngiltere, Boğazlar ve İstanbul‘u savunmak istediyse de, Fransa ve İtalya’dan gerekli desteği göremedi. Sovyetler Birliği de Türkleri destekleyeceğini açıklayınca, ateşkes görüşmelerini kabul etmek zorunda kaldı.
Türkiye, İngiltere, Fransa ve İtalya arasında Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı.
Buna göre:
1. Doğu Trakya (Edirne dahil), Meriç Irmağının sol sahiline kadar Yunan ordusu tarafından boşaltılacak ve TBMM Hükümetine teslim edilecek. Türkler barış imzalanana kadar Doğu Trakya’da sekiz bin jandarma bulunduracak.
2. Boğazlar ve İstanbul TBMM Hükümeti yönetimine bırakılacak.
3. İtilâf Devletlerinin kuvvetleri, barış imzalanıncaya kadar İstanbul’da kalacak.
Önemi:
– *** Boğazlar, İstanbul ve Doğu Trakya, savaş yapılmadan kurtarılmıştır..
– Mondros Ateşkes Antlaşması hükümsüz hale gelmiştir.
– İstanbul TBMM’ye bırakılması ile Osmanlı saltanatı hukuken sona erdi .( Resmen Saltanatın kalkması ile sona erecek.)
– Kurtuluş Savaşımızın Savaş dönemini bitiren antlaşmadır.
EN İYİ SEÇERSEN SEVİNİRİM KOLAY GELSİN
Yazar:
aidan363
Bir cevabı oylayın:
0