Soru: İngiliz Elçisi Sir Hamilton Seymour ile arasında geçen sohbette Rus Çarı I. Nikola Osmanlı Devleti ile ilgili görüşlerini şu şekilde ifade eder: "Bakınız, kollarımızın arasında hasta, çok ağır hasta bir adam var. Hasta adamın yaşamasını hepimiz istiyoruz. Emin olunuz ki ben de sizin kadar, onun yaşamasını istiyorum. Ancak ansızın kollarımızda ölüvermesi, Avrupa çapında bir savaşa neden olabilir. Bu karışıklık esnasında İngiltere, İstanbul’a yerleşmek isterse buna göz yummayacağımızı açıkça söyleyebilirim. Ben de İstanbul’u işgal etmeyi düşünüyorum. Bu düşüncemi İngiltere’ye bildiriniz." İngiliz Elçisinin Rus Çarı’na vermiş olduğu cevap ise: "Kollarımız arasındaki hasta adamın ölmesini beklemektense neden iyileştirmeyi düşünmüyoruz." olur.Verilen diyalogdan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz?A) İngiltere ve Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne yönelik düşünceleri zıtlık göstermektedir.B) Rusya’nın Osmanlı Devleti topraklarına ilişkin birtakım planları vardır.C) İngiltere, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasına sıcak bakmamaktadır.D) Olası bir savaş durumunda Rusya Osmanlı Devleti’nin yanında yer alma niyetindedir.

Cevap:

acele işe şeytan karışır :)

Açıklama:

Cevap:

Ampul de mıknatıs yoktur.

Akla güven duyulmuş ve akılcı düşünce artmıştır.

Özgürlüğü engelledikleri düşüncesiyle siyasi ve dinî otoritelere karşı gelinmiştir.

Düşünce özgürlüğü desteklenmiştir.

Aydın ve yazarlar sınıfı oluşmuştur.

Sanat, felsefe ve edebiyatta önemli eserler verilmiştir...

Açıklama:Bu soruyu cevaplamak için önce kısaca aydınlanma felsefesinin ne olduğuna bakmamız gerekiyor. Aydınlanma felsefesi kısaca aklın, insan hayatındaki mutlak yol gösterici olduğunu öne süren felsefi akımdır. Aydınlanma felsefesi, orta çağ’ın aklı arka plana atan ve Tanrı’yı bilginin esas kaynağı olarak ilan eden ve insan hayatının baş köşesine oturtan skolastik düşüncesine başkaldırı niteliği taşır. Aydınlanma felsefenin, toplumcu sanata etkisi ise oldukça önemlidir çünkü bu felsefeden etkilenen sanatçılar ve filozoflar Fransız İhtilali'ne giden yolun taşlarını döşemiş ve halk bu sanatçılardan etkilenerek devrimi gerçekleştirmiştir.

Bu dönemde (18. Ve 19. Yüzyıl) sanatçıların verdikleri eserler toplumu ilgilendiren konulardan oluşmuş ve toplumsal hareketleri etkilemiştir. Felsefe alanında Rousseau, Voltaire gibi filozoflar, Edebiyat alanında ise Victor Hugo, Emile Zola gibi edebiyatçılar toplumu etkileyen eserler vererek toplumsal hareketlere yön vermişlerdir. Aydınlanma felsefesinden önce toplumu ilgilendiren eserler yeteri kadar rağbet görmemiştir. 18. Yüzyıl ile beraber gerek matbaanın yeteri kadar yaygınlaşması gerekse toplumsal hareketlerin altyapısını oluşturan sosyal koşulların oluşması nedeniyle bu alanda eserler veren sanatçıların toplum üzerindeki etkisi ise önceki dönemlerle kıyaslanamayacak kadar yüksek olmuş ve büyük toplumsal olaylara sebebiyet vermiştir.

Cevap:

El ele tutuşma olması lazım

Açıklama:

en iyi seçer misin?

(✷‿✷)

Cevap:

kıskanma veya bana göre öpmek

Açıklama: