Cevap:
Lütfen beğenip en iyisi seçer misin rica etsem?O kadar uğraştım.Açıklamada
Açıklama:
Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’ in bu ayda indirilmiş olması ve oruç ayı olmasıdır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “Ramazan ayı insanları kurtuluş yoluna götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur’an’ın indiği aydır.”
Ramazan ayı hicri takvimin dokuzuncu ayıdır.
Toplumumuzda Recep ve Şaban’la birlikte “üç aylar” olarak bilinen aylardandır.
Ramazan ayının İslam dininde çok özel bir yeri vardır.
Çünkü bu ay oruç ayıdır ve Kur’an-ı Kerim bu ayda, Kadir gecesinde indirilmeye başlamıştır.
Akıl-bâliğ (akıllı ve ergenlik çağına girmiş) her Müslümanın oruç tutması farzdır.
Hicri Takvim; Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretini tarih başlangıcı olarak kabul eden ve ayın yörüngesi üzerinde dönüşüne göre düzenlenen ay takvimidir.
Oruç; Allah’ın rızasını kazanmak için tan yerinin ağarmasından başlayarak güneş batıncaya kadar gün boyu yemekten ve içmekten uzak durarak yapılan bir ibadettir.
“Mübarek Ramazan ayı size geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır…”
Hadis-i Şerif
Yüce Allah’ın kelâmı (sözü) olan Kur’an-ı Kerim, 610 yılının Ramazan ayının Kadir gecesinde Mekke’de Peygamberimize vahyedilmeye başlamıştır.
Bu yüzden Ramazan ayına “Kur’an ayı” denir.
Sevgili Peygamberimiz, Ramazan ayında her zamankinden daha fazla Kur’an okumuş ve Müslümanlara da bunu tavsiye etmiştir.
Müslümanlar Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’i daha çok okur, onu anlamaya ve hayatlarına tatbik etmeye çalışırlar
Niçin oruç tutarız?
Oruç, Allah emrettiği için; O’nun rızasını kazanmak, O’na olan sevgimizi ve bağlılığımızı göstermek için tutulur.
Oruç tutmanın maddi ve manevi pek çok faydası da vardır.
Oruç tutarak:
Rabbimize karşı kulluk görevimizi yerine getirmenin huzurunu yaşarız.
Rabbimizin verdiği nimetlerin kıymetini anlar, verdiği nimetler için O’na şükrederiz.
Açlık ve susuzluğun zorluğunu anlar, açlık ve susuzluk çeken insanlara karşı daha duyarlı olur, onlara yardım ederiz.
Sabretmeyi öğrenir, irademizi güçlendiririz.
1.2 Orucumuzu bozan durumlar nelerdir?
Bilerek bir şey yiyip içmek
Ağza giren yağmur, kar veya doluyu bilerek yutmak
Dişler arasında kalan nohut tanesi büyüklüğündeki bir yiyecek artığını yutmak
Önemli:
Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yiyip içerse orucu bozulmaz.
Fakat oruçlu olduğunu hatırladığı anda yiyip içmeyi bırakması gerekir.
Bazı davranışlar orucu bozarken bazı davranışlar da oruçluya yakışmaz.
Oruçluyken sabırlı olur, yüzümüzden tebessümü eksik etmeyiz.
Öfkeli davranmaz, kalp kırmaz, yalandan, iftiradan ve dedikodudan uzak dururuz.
Böyle yaparak oruç ibadetini en iyi şekilde değerlendirmiş oluruz.
Ramazan orucu dışında başka oruç var mıdır?
Ramazan ayında oruç tutmak bütün Müslümanlara farzdır.
Ramazan ayı dışında da oruç tutulabilir.
Peygamberimiz, Ramazan dışında da bazı günler oruç tutmuştur.
Bu tür oruçlara sünnet oruç denir.
Sünnet orucu tutan kişi sevap kazanır.
Bu Oruçlar:
Muharrem ayının 9, 10 ve 11. günleri
Şevval ayında altı gün
Pazartesi ve Perşembe günleri
Her ayın 13, 14 ve 15. günleri
Bazen Müslümanlar bir dileklerinin gerçekleşmesi ya da bir işlerinin olması durumunda oruç tutacaklarına söz verirler.
Dilekleri gerçekleştiğinde, bu kimselerin söz verdikleri orucu tutmaları gerekir.
Buna adak orucu denir. Bu orucu tutmak vaciptir.
2. Ramazan ve Oruçla ilgili Kavramlar
2.1 Sahur
Oruç tutmak isteyenler gecenin bir bölümünde kalkar ve yemek yerler.
Yenilen bu yemeğe sahur yemeği denir. Bu yemeğin yendiği zaman ise sahur vakti olarak isimlendirilir.
Sahur yemeği Müslüman için oruca bir hazırlık ve berekettir.
Peygamberimiz Müslümanları sahura kalkmaya teşvik etmiştir.
İmsak
Sahur vakti günün aydınlanmaya başlamasıyla (tan yerinin ağarmasıyla) son bulur.
Orucun başladığı bu vakte imsak adı verilir.
2.3 İftar
Oruç tutmaya başlayan Müslüman, Allah rızasını kazanmak için açlık ve susuzluğa sabreder.
Namaz kılarak, Kur’an okuyarak, ilim öğrenerek, hayırlı işlere koşarak orucunu güzelleştirir.
Allah’a verdiği sözü tutan oruçlu kimse akşam vakti girince ilk mükâfatını alır.
Çünkü artık iftar vaktidir. O günkü orucu son bulmuştur.
Şükrederek iftarını yapan oruçlunun asıl mükâfatı ise cennettedir.
İftar vakti, Müslümanlar için sevinç ve paylaşma vaktidir.
Akrabalarla, komşularla, muhtaçlarla birlikte oturulan iftar sofraları Yüce Allah’a kulluk eden Müslümanları birbirine kenetler.
Teravih
Teravih namazı sadece Ramazan ayında, yatsı namazından sonra kılınan 20 rekatlık sünnet bir namazdır.
Gündüzü oruçlu geçiren Müslümanlar, iftardan sonra da ibadete devam ederler.
Teravih namazı kılınırken aralarda hep birlikte salavatlar getirilir. Güzel sesli müezzinler ilahiler okurlar.
Böylece teravih namazı için bir araya gelen Müslümanlar Ramazan’ın coşkusunu yaşarlar.
Çocuklar da büyükleriyle beraber camilere giderek bu güzel ortamı neşeyle paylaşırlar.
2.5 Fitre
Ramazan’a özgü ibadetlerden biri de fıtır sadakasıdır.
Ülkemizde buna daha çok fitre denmektedir.
Fitre Allah’ın verdiği nimetlerin şükrü ve Ramazan ayında oruçluyken istemeden yaptığımız kusurlu davranışlarımızın özrüdür.
Fıtır sadakasını dinen zengin sayılan Müslümanların vermesi vaciptir.
Fitre veren kişi, hem kendisi hem de bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısınca fitre verir.
Verilecek fitre miktarı, bir kişinin bir günlük yemek masrafı kadardır.
Fitre miktarının alt sınırı her yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanır.
Fitre verirken akrabalardan, yakın komşulardan ve ihtiyaç sahiplerinden başlamak gerekir.
Fitrenin bayram namazı vaktine kadar verilmesi uygun görülmüştür.
Böylelikle fitre sayesinde ihtiyaç sahipleri de bayram coşkusuna ortak olurlar.
Kültürümüzde Ramazan ve Oruç
Ülkemizde Ramazan bir yıl boyunca beklenen bir dost gibi karşılanır. Onun gelişinden duyulan mutluluk her yerde hissedilir.
Ramazan, iki minare arasına asılan “Hoş geldin on bir ayın sultanı”, “Hoş geldin Ramazan” gibi ışıklı yazılarla bir misafir gibi karşılanır. Bu ışıklı yazılara mahya adı verilir.
On bir ay boyunca alışılan düzenin değişmesi ve gecenin bir yarısı ailenin sahur sofrasında toplanması sadece Ramazan ayına özgü bir ayrıcalıktır.
Ramazan’ın başlamasıyla birlikte Müslümanlar bir araya gelip mukabeleyle Kur’an okurlar.
Mukabele, Kur’an’ı iyi okuyan kimselerin cemaate dönük olarak Kur’an okuması, cemaatin de okunan ayetleri Mushaf’tan takip etmesine denir.
Müslümanlar Ramazan’ı sahurlarla, iftarlarla, sadaka, teravih ve mukabelelerle değerlendirirler.
3.1 Tekne Orucu
Oruç ayı Ramazan bu güzellikleriyle hem bizim manevi hayatımıza hem de toplumumuza farklı bir coşku katar.
Ramazan’ın coşkulu ve farklı manevi havası çocukları kendisine çeker. Onlar da oruç tutmak isterler.
Çocuklar Ramazan’ın coşkusundan mahrum kalmasınlar diye geleneğimizde “tekne orucu” denilen bir alıştırma orucu tutarlar.
Sahura kalkan küçükler öğle vakti yemeklerini yedikten sonra iftara kadar oruçlarına kaldıkları yerden devam ederler.
Böylece küçükler hem oruç ibadetiyle tanışmış hem de Ramazan iklimine katılmış olurlar.
Çocukların hayatında iz bırakan önemli hatıralardan biri de tutulan ilk oruçtur.
Bütün zorluklarına rağmen ilk orucunu tutan çocuk haklı olarak kendini bir kahraman gibi hisseder.
Çünkü o, tuttuğu bu ilk oruçla açlık ve susuzluğa sabretmiş, yetişkinliğe doğru bir adım daha atmıştır.
3.2 Tarihimizde Oruç
Osmanlı döneminde iftar sofralarına çok önem verilir, gelen misafirler Allah’ın bir lütfu olarak kabul edilirdi.
Geçmişte iftar sofrası misafirlerine verilen değeri göstermek üzere “diş kirası” adıyla bir hediye verilirdi.
Toplumumuzda peygamber sevgisi çok güçlüdür. Bu sevgi nedeniyle Hz. Muhammed’den (s.a.v.) kalan hatıralara hürmet gösterirler.
Bu sevgi ve hürmetin bir yansıması olarak Ramazan aylarında Müslümanlar İstanbul Fatih’te bulunan Hırka-i Şerif Camisi’ne giderler.
Hırka-i Şerif Camisi’nde Sevgili Peygamberimizin hırkası bulunmaktadır.
Ramazan’ın sonuna doğru Müslümanlar bir yandan Ramazan’ın gidişine üzülürken diğer yandan Ramazan bayramının gelişine sevinirler.
Müslümanlar için bayram, tutulan oruçların hem şükrü hem de ödülüdür.
Bayrama hazırlık için tertemiz bayramlık kıyafetler hazırlanır, misafirleri ağırlamak için yemekler, tatlılar yapılır.
Bayram sabahı Müslümanlar bayram namazı için camileri doldururlar.
Namazdan sonra herkes mutluluk içinde bayramlaşır. Küçükler büyüklerini ziyaret ederler.
Bayram tüm toplumda yaşanan büyük bir sevince dönüşür.