Soru: mustafa kutlu uzun hikaye bize verdiği mesaj uzun olsun lütfen (ödevim yarına)​

Cevaplar 1

Cevap:

Cevap:

Yazarımızın çocukları Ali’dir. Ona Bulgaristanlı Ali diyorlar çünkü o bir Bulgar göçmeni. Dedesi ile birlikte yaşıyor. yakışıklı, girişken, cana yakın biri. Annesinin adı Münire’dir. Sarışın, mavi gözleri ve lepisca saçlı güzel kadın. İstanbul’un sorunlu ailelerinden 1’inin kızı. Ali, Münire’yi istiyor ama ailesi kızı vermiyor. Ali, Münire’yi de kaçırır. o gün Münire’nin ailesinin onları yakalayamaması için köyden köye, şehir şehir gezmeye başladılar.

Ali bir fakültede işe girer. Ağacı meyve bahçesine diker, sebze diker. okul müdürü sadece bahçenin ürünlerinden yararlanır ve bu nedenle diğeri bahçeyi yapmış gibi davranır. Ali bu adaletsizliğe dayanamıyor. Müdürle, bahçede çalışan kapıcıların haklarının da ele alınacağını söyleyerek tartışıyor. Yönetmen ona “Hakkını vermekten bahsediyorsun. Sosyalist misin?” Ali, sosyalistin ne olduğunu bilmiyor. “Evet, ben bir sosyalistim.” O günden itibaren adı Sosyalist Ali olarak ağızdan ağza yayıldı.

Bu arada Münire ikinci çocuğuyla birlikte hamile. bir noktada daha da kötüleşti ve hastaneye kaldırıldı. Ne yazık ki hem o hem de bebeği ölüyor. Ali oğlunu alır ve tekrar vefat eder. Her geçtikleri yerde saka kuşları ve küpeler var.

Ve Bir Kasaba…

Bir kasabada yerleşirler. Bu arada yazar 16 yaşına giriyor. Çerçi Abdullah ve Şadiye’nin oğlu Celal ile arkadaş oluyor. Celal’de kas erimesi nedeniyle yürüyemiyor. Tüm gün evinin penceresinden etrafı seyrederek boncuklarla uğraşıyor. Hem yazar hem de Celal savcının kızı Ayla’ya çıldırır ama Celal, yazardan Ayla’ya mektup göndermesini istediğinde Celal’i kıramaz. Celal’in Ayla için yaptığı kolyeyi alır. Ayla, Celal’i anı olarak kalacak bir şiir de yazıyor. yazar, Ayla’yı misafir edemez, aşkını gömer. Bu sırada Ali, kasabada tuzak arayıcı ve avukat olarak çalışır. Sürekli dactyls yazıyor. Post çekmecesinde saklar. Bir gün polis, kasabanın ileri gelenleriyle tartıştığı için evine baskın düzenledi. Yazılarını sakladığı için yakalanmadı, ama burada kalmayacaklarını anlayınca tekrar yola çıktılar.

Hanyeri kasabasına gelirler. Yazar liseyi bitirir. 2 yıl üniversite giriş sınavına girer ve kazanamayınca ders çalışmayı bırakır. Babasıyla birlikte bir kitapçı açıp işletiyorlar. Tabelacı Osman’ın çırağı Turan ile arkadaş olur. Turan, Suna’ya deli oluyor ama aşkını alamıyor.

Ali Kitapçı’nın oğlu Hanyeri’ye yazarak yazıyor. “Partizm” başlıklı makale kasabanın siyasetçilerini yazıyor. Ali’nin hapsedilmesine ihtiyaçları var. Bu sırada Feride isimli kapalı bir kızla son kez çıldırır ama babası cezaevinde olduğu ve adı sosyalist olduğu için ailesi kızlarını yazara teklif etmek istemez. yazar ayrıca Feride’ye kaçmasını önerir, ancak Feride soyadını kirletmemek için kaçmayı reddeder. yazar daha sonra depresyona girer, artık orada kalmak istemez. Hapishanedeki babasına veda ediyor. Babası oğluna daktilosunu verir. yazar, eşyaları ve babasının kendi daktilosuyla birlikte bir trene biniyor. Amacı İstanbul’a gitmek ama birden adını bile bilmediği bir istasyona iniyor ve daktilosuyla hayatına başlıyor.

Kategori: Öykü

Sayfa Sayısı: 115

Baskı Sayısı: 24. Baskı

Boyut: 1.9 MB

Cevabı biliyor musunuz? Buraya ekleyin!

Cevabı bulamıyor musunuz?

Google ile giriş yap

veya

Şifrenizi mi unuttunuz?

Hesabım yok ve şunu yapmak istiyorum: Kayıt ol

Bir dil veya bölge seçin
How much to ban the user?
1 hour 1 day 100 years