Cevap:
Sürgüne sürüldükten sonra yazıldığı kitapta belirtilmiştir. Yirmi altı bölümden oluşan Prens kitabı ideal bir Prens yönetim ütopyasını anlatmaktadır. Doğu ve batı siyaset kitaplarından yaşama somut şekilde dayandırılması, İdeoloji veya din gibi konuları merkeze almamasıyla ele alınmaktadır. Pek çok prenslik ve ülkelere iyi ve kötü yönleriyle ele almasıyla aç günlerde dahi kalemini satmadığı veya iyi görünme amacı taşımadığı hissedilmektedir.
Döneminden ayrılan bir diğer noktaysa tarihin hatalarını ve gerçeklerini titiz bir şekilde konu dahilinde sunması gelmektedir. Basit bir deyişle geçmişte ki pek çok hatanın fark edilerek ders alınması tekrar edilmemesi gerekmektedir.
Ülkemizde Can Yayınları’nın çevirisini Mehmet ATAKAY tarafından yapılmıştır. Erdal Öz’e armağan edilmesiyle de Prens kitabının önemsendiği hissedilmektedir. Geniş bir önsöz ve ayrıntılı dipnotlarıyla okuyucunun nesnel bir okuma deneyimi sunması sağlanmıştır.
Prens kitabı, yaşadığı dönemde yaşadığımız coğrafyada ki imparatorluk hakkında Türk Devlet’i olarak çevirtilmiş. (Çevirmenin çevirisini tarafsız şekilde aktararak yazıma devam edeceğim.) Türk Devlet’i güçlü ve fetih edilmesi zor bir şekilde Fransa ve Prensliklerin yönetimiyle karşılaştırılarak anlatılmış. Hükümdarın iki bin kişilik bir asker ordusuyla gezdiği ve asker devleti olduğu şeklinde vurgu yapılmış. Bir diğer noktada ise halkın hükümdarın kulu olarak düşündükleri kavramıdır. Bundan dolayı derebeyliklerin herhangi birinin desteğiyle yıkılması mümkün olmamakta olarak anlatılmış.
Yıkıldığı zamanda da yönetimi konusunda Prenslikten çok daha farklı olarak yönetildiğinden bahsedilmiş. Yönetme yetkisinin isimlendirilmiş bir ilahi güce dayandırıldığını okuyucu hissediyor