Cevap:
en iyi seçersen sevinirim :)
Açıklama:
Vurun Kahpeye Roman Özeti -Halide Edip Adıvar
Vurun kahpeye romanı, Milli Edebiyat Dönem yazarlarından Halide Edip Adıvar’ın ölümsüz eserlerinden biridir. Vurun kahpeye romanında Aliye adlı genç ve idealist bir öğretmenin bir köyde Yunanlılara ve cahil köy halkına karşı verdiği mücadeleyi anlatan bir eserdir. Bir öğretmenin gözüyle Anadolu ve Kurtuluş Savaşı anlatılmıştır. Halide Edip Adıvar’ın önemli eserlerden biridir.
Vurun Kahpeye Kitabının Özellikleri
Vurun Kahpeye Kitabının Yazarı
Vurun Kahpeye Kitabının yazarı Halide Edip Adıvar’dır.
Vurun Kahpeye Kitabının Türü
Vurun Kahpeye Kitabının türü romandır.
Vurun Kahpeye Kitabının Önemi
Bir öğretmen gözüyle Kurtuluş Savaşı’nı anlatması açısından önemlidir. Halide Edip Adıvar son derece gerçekçi ve detaylı anlatımı ile o anları kaleminin gücü ile anlatmıştır. O dönemde hayatlarını , canlarını önemsemeyen kahraman kadınların etkili yönlerini eserde görmekteyiz. Roman , dönem için bir kanıt, belge niteliği taşımaktadır.
Vurun Kahpeye Kitabının Konusu
Aliye adlı idealist bir öğretmenin, Yunanlılara ve onların işbirlikçilerine karşı verdiği mücadeleler ve hazin ölümü romanın konusudur.Eser okuyanları oldukça etkilemektedir.
Vurun Kahpeye Kitabının Şahıs Kadrosu
Aliye: Romanın ana kahramanıdır. Cesur, idealist bir öğretmendir. Yunanlılarla ve onun işbirlikçileriyle mücadele eder. Galeyana gelen köylü tarafından öldürülür.
Hoca Fettah: Köyün imamıdır. Aliye’ye sahip olmak ister. Yunanlılarla işbirliği yapar.
Tosun Bey: Yunanlılara karşı kahramanca savaşan bir şahıstır.
Vurun Kahpeye Roman Özeti
Aliye çocuklara ders vermek için köye gelmiştir. Burada Ali Rıza Efendi’nin evinde kalacaktır. Ali Rıza Efendi ile karısı, yıllar önce kaybettikleri kızlarıyla aynı yaşta olduğu için Aliye’yi çok sevip sahiplenmişlerdir. Yunan işgali de yaklaşmaktadır. Köyün önde gelenlerinden bazıları, çıkarları için düşmana yardım etmektedir. Köyde bulunan İmam Fettah, Aliye’ye sahip olmak için düşmanla işbirliği yapmıştır. Tosun Bey ise düşmanın gidişatını yavaşlatmak için elinden geleni yapar. Yunanlılar köye girdiğinde Fettah Hoca, canla başla Yunanlılar için çalışır. Öğretmen Aliye ise köydeki çocuklara vatanseverliği aşılamaktadır. Yunanlılar köyde iken Ali Rıza Bey’i tutuklamışlardır. Aliye ise onu kurtarmaya karargâha gittiğinde Yunan komutanın uygunsuz teklifleriyle karşılaşmıştır. Hoca Fettah ise düşman işbirlikçileriyle beraber köylüyü galeyana getirerek Aliye’ye karşı tavır alır. Hainlere karşı tek başına mücadele eden Aliye, bu kişiler tarafından öldürülmüştür.
Yazar:
oceanekeo
Bir cevabı oylayın:
16Cevap:
EN İYİ SEÇERMİSİN
BAŞARILAR...
Açıklama:
VURUN KAHPEYE
Babası şehit, annesi hasta olan bir Aliye vardır. Öğretmen okulundan mezun olup mesleğini yapmak için yaşadığı yer olan İstanbul’dan Anadolu’nun bir kasabasındaki okula gider. O zamanlarda mesleğini İstanbul’da yapmak için, varını yoğunu ortaya koyan insanlara nefretle bakmaktadır. Bir gün, tek bavulla İstanbul’dan yola çıkıp milli mücadelenin hissedildiği fakir bir kasabaya gider. Kendisine ve öğrencilerinin ailesine verdiği tek bir sözü vardır: “Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!”.
Kasabaya ulaştığında kalacağı yeri ve gerekli şeyleri öğrenmek için görev yapacağı okula gider fakat okulda kimse yoktur. Bir müddet bekledikten sonra iki adamın merdivenlerden konuşarak çıktığını duyar. Bunlardan biri okul müdürü diğeri ise Ömer Efendidir. Okul müdürü kadınlara karşı zaaf besleyen bir adamdır ve hemen Aliye’ye kendi evinde kalabileceğini söylemekten çekinmez. Müdürün aklından geçenleri anlayan Ömer Efendi ise kendi evlerinde kalabileceği teklifinde bulunur. Müdürdeki kötü havayı hemen sezen Aliye, Ömer Efendi’nin evinde kalmayı kabul eder. Ömer Efendi’nin bir de karısı vardır: Gülsüm Hala. Ömer Efendi ve Gülsüm Hala’nın kızları Emine öldüğü için Aliye’yi onun yerine koyup bağırlarına basarlar. Aliye’de onları çok sevmiştir.
Aliye sınıfta ders vermeye başladığında sınıftaki ayrımcılığı fark eder; zenginin çocuğu fakirin çocuğunu her zaman ezmektedir. Bir gün böyle bir kavgaya denk gelen Aliye öğretmen, olaydaki haksız öğrenciyi sınıftan atar. Sınıftan attığı öğrenci ise zengin bir adam olan Hüseyin Efendi’nin oğludur. Bu olaydan sonra sınıfta Aliye’ye karşı olan saygı daha da artmıştır. Durumu öğrenen Hüseyin Efendi her ne kadar Aliye ile kavgaya geldiyse de ağzının payını alarak okuldan ayrılmak durumunda kalmıştır.
Halkın alışkın olmadığı türden otoriter bir öğretmen olan Aliye, herkes tarafından Aliye hakkında gerek aleyhinde gerekse lehinde dedikodular yapmaktadır. Bunun yanında Aliye’nin güzelliğine hayran kalan birçok erkek de onunla evlenmek istediğini sık sık dile getirir.
Tam bir vatan aşığı olan Aliye, öğrencileri de öyle yetiştirmek ister ve elinden geleni yapar. Sık sık öğrencileri de yanına alarak bayraklarla kasabanın meydanına gelir ve bu da Kuvayi Milliye taraftarı olduğunu açıkça belli eder. Yine böyle bir Cuma günü meydana geldiklerinde Fettah Efendi’nin konuşma yaptığı bir kalabalıkla karşılaşırlar. Bu kalabalık Kuvayi Milliye’ye karşı olan bir kalabalıktır. Ne yapacağını bilemeyen Aliye’nin kanı donar ama yine de oradan uzaklaşıp gitmeye gönlü razı değildir. Tam o sırada bir grup kuvayi milliye askeri meydana gelirler ve Aliye’nin orada oluşu halk tarafından unutulur gider. Kuvayi Milliye ordusunun komutanı Tosun Bey, birkaç gün sonra kasaba ahalisini toplar ve ordu için herkesten para ister. Halk içten içe para vermek istemese de bunu kimse dile getiremez, Fettah Efendi haricinde… Tosun Bey, bu durumu terbiyesizlik olarak nitelendirir ve Fettah’a ağır bir ceza vereceğini söyler. Bu durumu duyan kasaba halkının kadınları, başta Fattah Efendi’nin karısı olmak üzere bir sürü kadın Aliye öğretmenin kapısına dayanır ve Tosun Beyi vazgeçirmesini ister. Bu kadınlar karşısında dayanamayan Aliye elinden geleceğini yapacağına dair söz verir ve Tosun Bey ile konuşur. Tosun Bey de birçok erkek gibi Aliye’den çok etkilenir ve kararını geri alır. Aralarında bir gönül ilişkisi başlar. Fakat Tosun Bey’in gitmesi gerekiyordur. Tekrar geri gelmek üzere Aliye’yi Ömer Efendi’ye emanet eder. Aliye’de gönlü olan Fettah Bey ile Hüseyin Efendi Tosun’un kasabaya dönmesini istemezler ve kasabadaki düşman birliğinin komutanı Domyanos’a gidip durumu anlatırlar. Damyanos, tüm kasabayı kendine hayran bırakan bu kızı çok merak eder ve Tosun’un ona ulaşamaması için Aliye’nin evinin etrafına askerlerini dizer. Bu durumdan haberi olan halk, Aliye’nin düşmanla bir iş birliği içinde olduğunu düşünerek onu taşlarlar ve hep bir ağızdan “VURUN KAHPEYE! VURUN KAHPEYE!” diye bağırırlar. Aliye bu işkenceye daha fazla dayanamaz ve ölür.
Yazar:
gertrudisduncan
Bir cevabı oylayın:
5