✨ Merhabalar ✨UZUN HALİ İLE
✨ Sorumuzun Cevabı ✨
BU DÜŞKLER ATLASI KİTABININ ÖZETİ
Bir hayalperestin zihni onun en harika oyuncağıdır."
Dünyayı ancak hayalperestler değiştirebilir. Meraklı gözler, kâşif ruhlar ve yaratıcı zihinler sizi ileriye taşır. Peki, hayalleriniz için sınırlarınız nelerdir? Onlara ulaşabilmek için nereye kadar gidebilirsiniz? Peki ya zorluklarla başa çıkma konusunda kendinize ne kadar güvenirsiniz? Mesela beklemek de dahil midir hayallerinize kavuşmaya? Ya derin üzüntüler yaşamak? Doğru cevabı bulduğunuz gün, yeni hayatınızın ilk günü olacak.
Serinin son kitabı Düşler Atlası'nda Göğü Yeri İndirelim'den tanıdığımız Deniz ile Yeryüzünün Kalbi'nden tanıdığımız Bamba bir araya geliyor. Mahsur kaldıkları adada bir çıkış yolu ararken, kaderleri adanın yerlisi Ra'yla birleşiyor.
EK BİLGİ: watpad diye bir site var, ordan uzun bir şekilde okuyabilrsin, yani tavsiye ettiğim bir sitedir.
BU İSE PALTO KİTABININ ÖZETİ
Palto Özet
Palto, Rus yazar Nikolay Vasilyeviç Gogol'un ilk olarak 1842 yılında yayımlanmış olan uzun öyküsüdür. Kitap yazıldığı dönemde Rusya'da yazarın kendi milletini aşağıladığı gerekçesiyle büyük tepkiler görmüştür. Fakat günümüzde Rus edebiyatının temelini oluşturan eserlerden biri olarak kabul edilir. Fyodor Dostoyevski de Gogol'un eserini "Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık." diyerek yüceltmiştir.
Palto, elli dört sayfalık kısacık bir kitap. Zaten uzun öykü olarak nitelendirilmesi de bu yüzdendir. Ama içeriği, sözlere veya elli dört sayfaya sığmayacak kadar dolu doludur. Bir kere başlandı mı elden düşmeyecek, takribi bir saatte bitirebileceğiniz bir kitap Palto. Yazar okurla sohbet eder gibi, bir olayı anlatır gibi yazmış kitabı. Öykü samimi bir sohbet havasında gelişiyor. Aynı zamanda kitap Rus edebiyatının genel soğuk havasından uzak bir anlatıma sahip.
Kitapta başkahramanımız Akakiy Akakiyeviç'in başından geçenler anlatılıyor. Akakiy Akakiyeviç, bir devlet dairesinde çalışan dokuzuncu dereceden bir devlet memurudur. Sabahtan akşama kadar küçük masasında resmi belgeleri kopya ediyordur ve bu küçük adamın hiç kimseye bir zararı dokunmamaktadır. Çalıştığı devlet dairesindeki diğer devlet memurları onunla uğraşmaya, dalga geçmeye bayılsa da, o kimseye aldırmadan akşama kadar şevkle belgeleri kopya etmekte, akşam eve gittiğinde de sırf zevk için bazı kendine özel evrakları kopya etmektedir. Hayatta kendinden başka kimsesi yoktur, kıt kanaat geçinmektedir fakat mutludur.
Rusya'da kışlar oldukça sert geçiyordur . İşlerine gidip gelen insanlar zorluk çekmekte, durumları biraz daha iyi olanlar tilki kürkünden paltolarına sarınıp koşar adımlarla kaldırımlarda yol almaktadırlar. Fakat kahramanımız Akakiy Akakiyeviç zaten kıt kanaat geçinen bir adam olduğundan eski püskü, boyun kısmından başka yerlere yama yapmak üzere parça alına alına yakası daracık kalmış bir paltosu -palto denebilirse tabi- vardır. Akakiyeviç'i tanıyanlar onu paltosu ile beraber tanımışlardır. Akakiyeviç'in paltosu devlet dairesinde zaten kendisiyle dalga geçmeye yer arayan iş arkadaşlarının en büyük alay konularından biridir. İşe gidip gelirken soğuktan tir tir titrese de, Akakiyeviç'in yeni bir palto almaya yetecek parası yoktur. Fakat el mahkum sonunda bir terziye girmeye karar verir.
Akakiyeviç'in eski bir arkadaşı olan terziye gittiğinde, terzi ona artık bu paltoya yama yapılamayacağını, paltonun bir gecelikten farksız olduğunu, artık yeni bir palto alması gerektiğini söyler. Akakiyeviç başta çok dirense de, artık başka bir şansı kalmadığının farkına varmıştır. Yeni bir palto diktirebilmek için çok fazla paraya ihtiyacı vardır. Hemen para biriktirmeye başlar. Artık her zamankinden çok daha fazla çalışmakta, ihtiyaçlarından fazlasını harcamamaya dikkat etmektedir. Hatta öyle bir safhaya gelmiştir ki, akşamları açlığını bastırmak için erken yatmakta, sabah kalkar kalkmaz da daireye işinin başına dönmektedir. Sadece ölmemeye yetecek kadar yemek yemekte, bir yandan da sabah akşam terziye diktireceği yeni paltosunun hayalini kurmaktadır. Paltosuyla yatıp, paltosuyla kalkmaktadır. Fakat bunca çabaya rağmen gereken parayı biriktirmesi çok zordur. Derken hiç beklemediği bir şey olur, ne kadar çalıştığını gören ve bunu fazlasıyla hak ettiğini düşünen patronu ona yüklü miktarda ikramiye verir. Akakiyeviç çok mutlu olmuştur, artık çok istediği, hayaliyle yatıp kalktığı paltosunu diktirebilecektir. Hemen terzi arkadaşının dairesine koşar ve gereken paranın hazır olduğunu söyler. Hemen birlikte kumaş almak için alışverişe çıkarlar. Terzi arkadaşı da sonunda yama yapmak dışında gerçek bir iş aldığı için çok mutlu, en az Akakiyeviç kadar da heyecanlıdır. En iyisi olmasa da iyi bir kumaş, tilki derisi olmasa da en iyi kedi kürkünden de bir yakalık alırlar yeni palto için. Artık yeni palto için gereken her şey hazırdır. Fakat Akakiy Akakiyeviç, bu hayalini kurduğu yeni paltonun başına neler getireceğinden habersizdir.
Açıklama:
