Cevap:
en kısası bu oldu
Açıklama:
Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Anadolu’da başlayan Milli Mücadele, ikinci bir işgal girişimine karşı milletin direnişini ifade ediyordu. Silahlı ve silahsız gücü kuvveti yerinde olup da savaştan geriye kalan herkes Milli Mücadele’de düşmana karşı bir safta birleşiyordu.
Bütün bu hengamede bütün Anadolu şehirlerinde bir direniş hareketi başlarken bu hareketleri örgütleyenler de o şehirlerin ya da yörelerin kanaat önderleriydi. Sözüne itibar edilenler de biri de Yörük Ali olarak bilinen bir zattı. Yörük Ali, düşmana karşı birleşmenin, cephelerde dayanışma halinde olmanın gerekliliği sokak sokak gezerek anlatıyordu.
Böylece insanların umudunu tazeliyor, vatana olan hasretlerini pekiştiriyor onlara manevi bir destek oluşturuyordu. Kendi de silahlı kuvvetleriyle düşmanı pusuya çekmenin hesaplarını yapıp, yıldırma ve püskürtme faaliyetlerini üstleniyordu.
Bu bir Kurtuluş Savaşı diyordu. Ya olacağız, ya öleceğiz, düşüncesiyle hareket ediyordu. Yılmadan hem cephede hem şehirde halkı bir yandan teskin ediyordu ve bir yanda da teşvik ediyordu. Topyekün savaş halinde olan bir millet olarak direniş hatları oluşturan Türkler, düşmanı geri çekilmeye icbar ederek vatanını kurtarıyordu. Yörük Ali ve arkadaşları silahları ve kıyafetleriyle resimlerde ön plana çıkıyor ve yüzyıl sonrasına da selam gönderiyorlardı
Yazar:
sergioburgess
Bir cevabı oylayın:
8