Açıklama:
Öykünün Özeti
Öykü “Cehennem Nişanında beş kişiydik” diye başlıyor. Denizin derinliklerinde dolaşan Sinağrit Baba’nın tanıtımıyla devam ediyor. “Sinağrit Baba ömründe konuşmamış, ömrü boyunca evlenmemiş, ömrü boyunca yalnız yaşamıştır.”
Sinağrit Baba, birinin oltasına yakalanıp bu yorucu ömrü bitirmek istemektedir. Bir vatozun, bir canavarın dişine bir yerini kaptırmaktansa bir insana yakalanmayı ve bir sofraya kurulmayı tercih eder.
Sinağrit Baba, beş oltayı da koklar. Onların hiç birini beğenmez. Çünkü her birinde bir kusur bulur. Balıkçılardan birincisi açgözlü, ikincisi korkak, üçüncüsü kıskanç, dördüncüsü hasis (cimri), beşincisi kibirlidir.
Sinağrit Baba, mercan balıklarının yakalanışını seyrederken aşağıya büyük ışıklar saçan bir olta iner. Sinağrit Baba, ümitle oltaya doğru koşar. Bu tanımadığı birinin oltasıdır. Yemi ağzına aldığında bunun tam da aradığı adam olduğunu sanır. O anda yakalanır. Sandala düştüğü anda kendisini yakalayana sevinçle bakar. Birdenbire ürpererek sandalın döşemelerini dövmeye başlar. Yakalandığı kişi göründüğü gibi biri değildir. O, ömrü boyunca hiçbir imtihan geçirmemiş, ikiyüzlü biridir. Sinağrit Baba, son nefesini pişman ve mağlup bir şekilde verir.