Cevap:
Felsefi sistemlerin ve sistematik tutarlılıkların yürürlükten kalktığı
çağdaş felsefelerin aksine felsefe tarihinde ortaya konulmuş ilk büyük
sistemin kurucusu sayılan Aristoteles, ele aldığı sorular ve bu sorulara
verdiği cevaplarla gerek sistemli düşünmenin gerekse felsefenin bölümleri
arasında kurulan ilişkinin gücünü gözler önüne serer. Mantık, ontoloji,
epistemoloji, etik ve siyaset arasında bulunan kopmaz bağların teyit edildiği
ve bu alanların her birinde geçerli olabilecek bir yaklaşımın savunulduğu
Aristoteles felsefesi, araştırma alanlarının her birinde nesnesinin
özelliklerini göz önünde bulundurur. Nesnesinin mahiyetinden hareket eden
bu tutum, Aristoteles’in felsefesinin temel özelliği olup ontolojik yaklaşım ya
da bakış olarak adlandırılır.
Aristoteles’in sistemine içkin olan bu yaklaşımı bilhassa etik-ontoloji
ilişkisi açısından ortaya koymayı amaçlayan bu çalışma, Nikomakhos’a
Etik’te öne sürülen görüşlerden ve kullanılan kavramlardan hareket
etmektedir. Buna binaen bu çalışmada mezkur kitabın kavramsal
çerçevesine ve yöntemine uygun bir biçimde Aristotelesçi iyi, mutluluk,
düşünce ve karakter erdemleri, isteme, tercih, adalet ve temaşa yaşamı
üzerinde durularak her bir etik kavramın ve ahlaki bağlamın sistem
açısından önemi ortaya konulmakta ve ontolojik yaklaşımın sistematik
tutarlılık açısından değeri tartışılmaktadır. Böylece sıklıkla teorik ve soyut
bir etkinlik olarak düşünülen felsefenin aslında var olandan bağımsız bir
etkinlik olmadığı; aksine onun yaşamla kopmaz bağları bulunan pratik bir
etkinlik yahut başat bir insani olanak olarak güncel sorunlar açısından
değeri ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Açıklama:
Bunu bulabildim umarım yardımcı olmuştur