Cevap:
1. Denizin yüzeyi derin derin soluk alıp uyuyan bir canavarın göğsü gibi inip çıkıyor, yükseliyor, alçalıyor. Kıyıları jilet gibi keskin kaya parçalarından oluşan karaya müthiş bir hırsla vuruyor dalgalar ve patlıyor birbiri ardından. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine başvurulmamıştır? A) Benzetmelere B) Dokunma duyusuna C) işitme duyusuna D) Kişileştirmeye E) Deyimlere
2. Kapıdere Istasyonu'nu ilk defa görüyordum. Dört yanı dağlarla çevrili, kazan içi kadar bir düzlük. Sırt sırta vermiş uyuklayan kayalar. Baygın bakışlı, yorgun yorgun kıvrılan köpüklü Savran Çayı. İhtiyarlamış bir istasyon binası. Dişleri dökülmüş kocakarıları andıran çarpık köy evleri. Birkaç kara vagon, üç beş uykusuz ray. Aceleci insanlar, birkaç başı boş köpek. Bu parçanın anlatımında yazar, düşüncelerini etkili kılabilmek için aşağıdakilerden hangilerine başvurmuştur? A) Kişileştirme - benzetme B) Tanık gösterme - tanımlama C) Örneklendirme - kişileştirme D) Karşılaştırma - benzetme E) Kişileştirme – karşılaştırma
3. Romanda yazar, insanları, çevreyi tanıtırken, olayları anlatırken kendini kısıtlama gereği duymaz; çünkü roman şu kadar sayfadan oluşacak diye bir kural yoktur. Halbuki öykü yazanların bunlara dikkat etmesi gerekir. Öykünün romana göre kuralları daha fazladır. Her şeyden önce öykünün hacmi küçüktür. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Tartışma B) Örneklendirme C) Karşılaştırma D) Öyküleme E) Betimleme
4. Yol, sağından solundan, koca koca, iri gövdeli köknarlarla çevrilmişti. Onlara yaslanan, sanki onlarla birlikte göğe yükselmek isteyen böğürtlenler, yağan karın kapatmasıyla kaybolmuşlardı. Yalnız, yol boyunca uzayıp giden telefon direkleri vefalı bir dost gibi baba ve oğlu takip ediyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Nesnelere, insanlara özgü nitelikler yükleme B) izlenim kazandırma C) öyküleyici bir yol izleme D) Sözcüklerin duygusal anlamlarından yararlanma E) işitme duyusuna seslenme
5. Sonbaharın sonlarına doğruydu. Akşamüstü olmasına rağmen ortalık kapkaranlık olmuştu. Ardından bütün şiddetiyle bastıran yağmur, rüzgârla birlikte her yanı sırılsıklam etmeye başladı. Kısa zamanda yokuşlardan seller, evlerin yağmur oluklarından da sular boşandı. Yağmurun getirdiği ıslaklık, havanın ısısını düşürmüştü. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Ayrıntılardan yararlanma B) Olayı oluş sırasına göre verme C) Dokunma duyusundan yararlanma D) Pekiştirilmiş sözcükler E) Tanımlamalara başvurma
6. Ne zaman edebiyatımızın yeni gerçeklere.yeni İnsanlara doğru açılmasını düşünsem aklıma hep Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın bir şiirinin adı gelir: "İnsan Tükenmez". O şiirin adını O. Akbal'la birlikte sevmiş günlerce sözünü etmiştik. Çünkü Oktay'ın insanları, düşler içinde, avare, sıkıntılı, ne istediğini bilmeyen, hep gerçeklerden kaçan, hep geçmiş günleri özleyen, kısaca "tükenmiş" insanlardı; ama Oktay bu şiirin adına adamakıllı tutulmuştu. Bana gelince, edebiyatımızdaki insan konusunda, bütün düşüncelerimi bu iki sözcükte özetlenmiş bulurum. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Açıklama B) Örnekleme C) Tanık gösterme D) Tanımlama E) Betimleme
7. Gittikçe artan bir durgunlukla, çalıştığı makinenin başında kendini yitirircesine derin düşüncelere dalıyordu. Annesi fabrikanın o bölümünde ustabaşıydı. Yanından geçerken kızın başına dikiliyor, bir süre izliyor, sonra da tuttuğu gibi kendine çekip, "Neyin var kızım? Yoksa aklını mı kaçırdın?" diye soruyordu. O ise anlamsız anlamsız bakıp "Hiiç!" demekle yetiniyordu. Bu paragrafın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Diyaloglardan yararlanma B) Olayları oluş halinde verme C) Betimlemelerden yararlanma D) Karşıt kavramlara yer verme E) Öyküleme tekniğini kullanma
8. Yalnızlığın ıssız koyunda demir atmış eski bir tekneydim o zamanlar. Tam üç yıldır martılann sabırsız yalvarışlarını dinliyordum gün boyu. Karşı tepedeki yemyeşil çamlar, sahildeki milyonlarca kum taneciği, keskin bir yosun kokusu en sadık arkadaşlarımdı. Umut, çok uzak bir limandan bana kumanya getirecek bir yük gemisiydi. Onun buradan ne zaman geçeceğini Allah bilirdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) Betimlemeye B) Öykülemeye C) Benzetmeye D) Kişileştirmeye E) Örneklemeye
9. Sanat için iyi niyetten daha başka bir şeylere de gereksinim vardır, İngiliz şair William Blake, "Kötü edebiyat, iyi duygularla yapılır." der. Öyle ya kimse kötü şiir yazmak için, kötü roman yazmak için masanın başına geçmeyi düşünmez. Bu paragrafta düşünceyi inandırıcı kılmak için aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır? A) Örnekleme B) Tanık gösterme C) Karşılaştırma D) Somutlama E) Benzetme
10. "Herkes önüne bakar, ben içime bakarım." diyor Montaigne. Denemeci, yalnız kendini, kendi ben'ini anlatır. Hiçbir şeyi kanıtlamaya kalkışmadan, insana öğüt verme yoluna sapmadan, sırf düşünmekten zevk aldığı, bu zevki okuyucuya tattırmak istediği için yazar. Böylece kendini anlatırken insanı da anlatmış olur. Bu paragrafta aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur? A) Açıklama B) Tanımlama C) Tanık gösterme D) Örnekleme E) Benzetme
Cevap Anahtarı: 1) E 2)A 3)C 4)E 5)E 6)A 7)D 8)E 9)B 10)C