Cevap:
Ulusal bağımsızlık demek bir milletin, ulusun başka ülkelerin egemenliğinde, himayesinde olmadan Özgür bir şekilde yaşanması demektir. Birinci Dünya Savaşından yenik ayrılan Osmanlı Devletinin yakılmıştır lakin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a geçmiş ve bununla birlikte Kurtuluş Savaşını başlatmıştır. Bildiğiniz üzere vatanımız Doğuda Ruslar, Güneyde Fransızlar ve İngilizler, Batıda Yunanlar tarafından harita üzerinde paylaştırılmıştı. O zamanlarda ABD himayesine girmek isteyen bir grup bile bulunmaktaydı. Fakat Mustafa Kemal ve Silah Arkadaşları hiçbir himayeyi kabul etmeyerek mücadele etmişler ve bu cennet toprakları geçmişte olduğu gibi yine vatan kılmışlardır.
Ulusal bağımsızlığın en önemli yönetimlerinden biriside cumhuriyet yönetimidir. Cumhuriyet halkın özgürce kendisini yönetecek kişileri seçmesidir. Cumhuriyet ile kadın erkek ayrımı gözetmeksizin herkesin eşit oy kullanma hakkı vardır. Kişiler kendilerini temsil edecek milletvekillerini seçer. Kişiler köylerini yönetecek muhtarı seçer, kişiler ilçe, kasaba, şehir gibi yerleşim yerlerini yönetecek belediye başkanlarını seçer. Kişiler Ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanını seçerler. Cumhuriyet yönetiminde herhangi bir zümreye soylu aileye sahip olmanın bir önemi yoktur. Halk kendini yönetecek kişi ve kişileri kendisi belirler. Çoğunluğun istediği kişi olur. Buna rağmen seçilen kişi işini düzgün yapmadığında ise yasalarla sorgulanıp bir dahaki seçimde halkın isteği ile yerine başkası seçilebilir.
Bizler bu ülkenin vatandaşları olarak ulusal bağımsızlığımıza önem vermeliyiz. Gerektiğinde bir çok şeyden vazgeçmeli fakat ulusal bağımsızlığımızdan asla taviz vermemeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarının mücadelesi, bağımsızlık uğruna verdiği çabayı kesinlikle ve kesinlikle yerde bırakmamalıyız. İstiklal Marşında Mehmet Akif Ersoy’unda ifade ettiği gibi “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” sözünü kendimize rehber edip hiç bir ülkenin ulusal bağımsızlığımızı yok saymasına izin vermemeliyiz.
Açıklama: