Açıklama:
Yıldız Tozu:
Bir yaz gecesi iki kardeş evin damında sırt üstü uzanmış gökyüzünü izliyordu. Kenan abisine sordu ”abi herkesin bir yıldızı varmış diyorlar sence doğru mu?” Abisi “Ne bileyim ben, bir sürü yıldız var gökyüzünde.” diye cevap verdi. Kenan “Biz kendi yıldızımızı seçelim.” dedi. Abisi “Hadi seçelim.” dedi. Başladılar seçmeye. Kenan “Ben şu yıldızı seçmek istiyorum.” dedi ve birden bir yıldız kaydı. Kenan “Abi bu yıldızlar kayınca nereye gidiyorlar biliyor musun? Abisi “Ne bileyim ben.” dedi. Ve sonra “eğer bir yıldız kayarsa o yıldızın sahibi ölmüştür diyorlar. Kenan üzülüyor. Ertesi gün dayıları Almanya’dan geliyor. Kenan’a bir top abisine de bir bisiklet getiriyor mahallede çok az kişinin bisikleti var diye hava atmayı planlıyor. Kimseyi bindirmiyor sadece Abdurrahman denilen çocuğu bindirmek istiyor ama Abdurrahman da binmek istemiyor çünkü bisiklet sürmeyi bilmiyor. Abdurrahman’ın babası ölmüş annesi de çok hastaymış. Okuldan da ayrılmış, elinde tartı sokaklarda geziyormuş. Üç beş kuruş kazanabilmek için. Kenan abisinin bisikletine binmeyi çok istiyor. Ama abisi Kenan’ın başına bir şey gelir diye bindirmiyor. Bir gün daha tam sabah olmadan kapı çok sert bir şekilde çalınıyor. Evdekiler hemen kapıya fırlıyor, kapıyı açtıkların da karşılarında Abdurrahman’ı görüyorlar. “Ne oldu ne bu telaş?” diye soruyorlar. Abdurrahman telaşla “Kenan bisikletle şarampole düştü.” diyor. Babası pijamasıyla annesi ise geceliğiyle hemen fırlıyorlar. Az sonra babası gözüküyor. Kucağında Kenan, sanki cansız gibi boynu aşağıya düşmüş bir şekilde görüyorlar. Annesi ve babası hemen hastaneye gidiyor. Kenan’ın abisi güvercinleri yemlemek için dama çıkıyor. Birden bir yıldızın kaydığını görüp bu yıldız Kenan’ın yıldızı diyor. Koşa koşa hemen ok gibi köyü geçiyor tarlalara doğru düşüyor yıldız, o da hemen o yöne yöneliyor. Yıldızı avucuna alıyor. Yıldıza “sen Kenan’ın yıldızısın değil mi?” diyor. Yıldız “Evet” diyor. “Peki neden yere düştün.” Yıldız “Her varlığın bir ömrü var ömür bitince ışık tükeniyor.” diyor. O da “İyide ben seni tuttum ama hep seni böyle tutamam ki.” diyor. Yıldız da “O zaman beni yukarıya kaldırıp Ya Allah Bismillah deyip güçlüce üfür.” diyor. O da yıldızın söylediğini yapıyor. Yıldız havalanıp gökyüzüne çıkıyor. Kenan eve doğru gidince evin önünde büyük bir kalabalık görüyor. Biraz yaklaşınca birde ne görsün. Kenan! Hemen koşa koşa boynuna sarılıyor ve eve giriyorlar. Annesi “O ellerindeki de nedir? Sanki yıldız tozu dökülmüş gibi parlıyor.” diyor. O da cevap veremiyor. Annesi çok yorgun olduğu için pek üstüne gitmiyor…
Yazar:
miavgi4
Bir cevabı oylayın:
15Yıldız Tozu, yaşayan en önemli hikâyecilerimizden biri olan Mustafa Kutlu’nun çocuklar için kaleme aldığı kitabı. 2004 yılında Erdem Çocuk Yayınları tarafından yayımlandı. Diğer kitapları kadar göz önünde bulunmasa da, çocuklar ve çocukluğunu zayi etmeyenler için kıymetli bir armağan olarak duruyor.
Kahramanlarımız taşralı, yoksul, şehir imkânlarından yoksun lakin azla yetinmeyi ve mutlu olmayı bilen Anadolu çocukları. Toprakla, börtü böcekle hemhal, doğayla iç içe yaşayan ve en önemlisi göğe bakmayı seven çocuklar. Göklerden gelene boyun eğmesini bilen çocuklar.
Mustafa Kutlu, bu kitabında da o sade ve sinematografik anlatımıyla bizi hikâyelerinin içine çekiyor, sessiz sedasız. Selahattin’in topa uzanışı, Kenan’ın babasının kucağındaki o baygın/yarı ölü hali, yere yığılan anne, feryatlar... Tabi böyle hissetmemizde kitabı resimleyen ünlü İranlı sanatçı Reza Hemmatirad’ın da rolü büyük. Uzun yıllardır Türkiye’de yaşayan ve 'Türkiye benim için İran'dan daha iyi. Amerika ya da Avrupa'ya gitseydim hem ekonomik hem de değer olarak belki daha iyi konumda olurdum ama ben Müslüman bir ülkede sanat yapmayı tercih ediyorum' diyen sanatçı resim dışında fotoğraf, kaligrafi ve minyatür gibi farklı sanatlarla da ilgileniyor.
Yazar:
mireyamcneil
Bir cevabı oylayın:
8