Yakından tanınmak insan için tehlikelidir, derler. Âkif’in hayatı böyle bir tehlike bilmez. Yakından tanınmak onun hakkında kazançtı. Ona karşı mesafe haindi. Cemiyetten eve kaçan, caddeden sokağa kaçan, şehirden kıra kaçan, insandan kitaba kaçan Âkif, uzaktan sevimsizdi; o, yakından güzeldi: İyi adamın güzelliğiyle, ferâgatin güzelliğiyle, sâhici şereflerin topunun güzelliğiyle güzeldi. Bilhassa, hayatta bazı müşterek mefhumları bilmemek, ona vahşi bir güzellik veriyordu: Âkif’in bilmediği müşterek mefhumların başında menfaat vardı. Menfaatın ümmîsi idi. Birinci Cihan Harbi’ndeki açlık bile Âkif’e menfa’atı öğretemedi.
Yazar:
maggiedpzi
Bir cevabı oylayın:
9Cevap:
⊕Merhaba⊕Açıklama:
Kurun gazetesi başmuharriri Âsım Us, Milli Mücadele'ye bağlılığını şöyle anlatır: "Anadolu hareketinin ilk başladığı sıralarda idi. Bir gün Bâbıâli caddesinde Sebîlürreşâd idarehanesinde birkaç kişi konuşuyorduk. Hazirûndan biri Anadolu hareketinin bir İttihatçılık eseri olduğunu söyledi. O zamana kadar düşünceli bir tavır içinde, hemen hiç söz söylemeyen merhum Âkif birdenbire heyecanlandı; bu sözü söyleyene dönerek: "Hayır, dedi; artık buna da İttihatçılık denemez. Bu memleket meselesidir. Buna herkes el birliğiyle sarılmalıdır." O zaman Âkif'in bu sözü benim içime büyük bir ferahlık vermişti. Bunu hiçbir zaman unutamam."Yazar:
caponese9k
Bir cevabı oylayın:
2