Soru: Yapım ek Ornekleri: 100 tane isim ve fiil ​

Diğer Türkçe Sorular

• 3. (I) Havanın çok sıcak oluşundan olacak herkes sahile iniyor. (II) Oysa öğle saatlerinde denize girilmemesi gerekiyor. (III) Sanırım sahile gidenlerin çoğu bunu bilmiyor. (IV) Bazıları ise bunu çok da kafasına takmıyor herhalde. Numaralanmış cümlelerin hangisinde “tahmin" anlamı yoktur?A) I. B) II. C) III. D) IV.​
  Yazar:

  griffinmendez

  1 yıl önce
• hakan,ısıl,ılker,koray ve latıf adlı ogrencıler okul cıkısında bırlıkte yemek yemeye gıtmıslerdır.ogrencıler pızza yada hamburger yemısler ve her ogrencı bu yıyeceklerden yalnızca bırını tercıh etmıstır. Bu ogrencılerın ne yedıklerı ıle ılgılı bılınenler sunlardır: --hakan ve ısıl farklı turde yıyecekler yemıstır --koray ve latıf aynı turden yıyecekler yemıstır --ogrencılerden üçü hamburger ikiside pızza yemeyı tercıh etmıstır BU BILGILERE GORE HANGİ OGRENCININ PIZZA YEDIGI KESINLIKLE BILINMEKTEDIR? A)ışıl B)ilker C)koray D)latıf ACIKLAYARAK ANLATANI EN IYI SECICEM!!
  Yazar:

  cat29

  1 yıl önce
• Konuş kelimesi sesteş midir
  Yazar:

  allangreer

  1 yıl önce
• Aşağıdaki metinlerden hangisinde betimleyici anlatım kullanılmamıştır? A) Kuş Mehmet bu sabah erken kalktı. Giyindi ve hemen yola çıktı. Mustafa’nın evine vardı, seslendi: “Mustafa, hadi geldim, çık dışarı.” Mustafa aceleyle kapıdan çıktı, hava soğuktu. Paltosuna iyice sarıldı. “Terminale mi?” diye sordu. “Terminale.” dedi Kuş Mehmet, başka da bir şey demedi. B) Başlarını kaldırdılar ki Salman’ın karartısı tam tepelerinin üstünde. Salman, elli adım ötelerinde, put gibi dikilmiş duruyor. Ayın şavkı Salman’ın başından aşağı vuruyor, onu parıltıya boğuyordu. Salman hiç kıpırtısız, orada, avlunun köşesinde; geniş, yüksek, yazılı, dört köşe ak mermer taşın üstünde dikilmiş duruyordu. C) Hemen oradan geri döndüler, evlerin arasından, karanlık gölgelerinden, kaktüs ağıllarının duldalarından kayarak Memik Ağa’nın dut ağacına geldiler. Ağacın yarısı yanmış, yarısı yapraklıydı. Yanık yerin karası ay ışığında bile belliydi. Orada, ağacın karşısında bir an bir ürperti gibi durdular. D) “Gidelim köşeye.” diye fısıldadı Mustafa’nın kulağına Kuş Mehmet. Bu sözü duyar duymaz gerilmiş, geriye dönüp devasa kaya yığınına doğru fırladı arkasından Mustafa. Devasa kaya yığını, yanık dutun kuzeyinde sessizce duruyordu yıllardır. Orada, kaya yığınının gölgesinin karanlığına diz üstü çöktüler, yönleri yanık duta karşıydı.
  Yazar:

  aleahglenn

  1 yıl önce