Konu:
TürkçeYazar:
nikhilchungOluşturulma Zamanı:
2 yıl önceYazar:
kayliezbvn
Bir cevabı oylayın:
19Maden Sanatı
Geleneksel kıyafetlerle birlikte kullanılan takılar,tarih boyunca dikkat çekici aksesuarlar olmuşlardır.Anadolu’da yaşamış tüm uygarlıklar değerli ve yarı değerli taşları metalle birlikte veya ayrı işleyerek sanatsal nitelikli eserler üretmişlerdir.Hammaddesi metal olan geleneksel sanatları,kullanılan madene,kullanım alanına göre sınıflandırmak mümkündür.Roma,Bizans dönemlerinde Anadolu’nun gelişmiş maden sanatı atölyelerinin olduğu bilinmektedir.Selçuklular sanatın bir çok dalında olduğu gibi maden sanatının gelişiminde de önemli rol oynamışlardır.Bu dönemlerde gelişmiş maden sanatı atölyeleri Konya,Mardin,Hasankeyf,Diyarbakır,Cizre,Siirt,Erzincan ve Erzurum illerinde bulunmaktadır.Maden sanatı,Osmanlı döneminde doruk noktasına ulaşmıştır.
Erzurum’da altın,bakır ve Oltu taşı işlenerek yapılan aksesuarlar bu bakımdan,önde gelen el sanatı ürünlerini oluşturmaktadır.Maden işçiliğinde dövme,telkari,kazıma(kalemkar),çekiç işi kakma,küftgani,savatlama,ajır kesme gibi teknikler kullanılmaktadır.Bakırın yanı sıra pirinç,altın,gümüş gibi teknikler kullanılmaktadır.Bakırın yanı sıra pirinç,altın,gümüş gibi metallerle yapılan el sanatları,günümüzde üstün işçilik ve çeşitli tasarımlarla yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Bakırcılık
M.Ö.I.binde Erzurum,Erzincan,Bayburt ve Çoruh Vadisi’nde Urartular’ın bakır madeni elde ettikleri ve bu madenden zengin bir maden sanatı geliştirdikleri anlaşılmıştır.Selçuklular döneminde bakır sanatı büyük bir gelişim göstermiş ve bu dönemde Erzurum,merkezi bir nitelik taşımıştır.Bakırcılık,Osmanlı dönemine gelindiğinde,malzeme,teknik,form ve süsleme açısından oldukça ilerlemiş,zengin bir çeşitliliğe kavuşmuştur.Özellikle 16,17 ve 18.yüzyıllar,Erzurum’da bakır işçiliğinin altın dönemidir.Erzurum’un coğrafi konumu,bakırcılık sanatının gelişimini olumlu etkilemiştir.Dövme ve döküm tekniğinin yaygın olarak kullanıldığı Erzurum;bakır işçiliğinde,tornada çekme,preste basma yöntemleri de kullanılmıştır.Bu teknikler kullanılarak kazan,bakra,sahan,sini,ibrik,güğüm ve kildan gibi birçok bakır eşya üretilmiştir.Bitkisel ve geometrik motiflerle yazının süsleme unsuru olarak tercih edildiği bakır kaplar,kazıma ve kabartma teknikleriyle dekore edilmiştir.Ayazpaşa Cami ile Taş Mağazalar ve Gürcükapı Mahallesi arasında kalan bölge,bakırcıların yoğun olarak faaliyet gösterdikleri bakırcılar Çarşısı olarak bilinmektedir.
Kuyumculuk
Doğada toz halinde bulunan altın,gümüş ve bakır gibi madenlerin işlenmesiyle çeşitli takı ve süs eşyaları elde etme sanatıdır.Şehirde kuyumculuk sanatı,altın,gümüş,bakır,platin,kurşun,tunç ve pirinç gibi malzemeler işlenerek geliştirilmiştir.Erzurum kuyumculuk sanatının en çok bilinen ürünü Erzurum burmasıdır.
Oltu Taşı İşlemeciliği
Oltu taşı;siyah,sert,parlak,kavlı biçiminde kırıkları olan,parlatılabilir,tıraşlanabilir bir linyit türüdür.Orta Çağ’da tespihler,kutsal emanet sandıkları ve heykel yapımında kullanılmıştır.19.yüzyılda ise mücevher yapımında kullanılmaya başlanmıştır.Altın ve gümüş ile birlikte de kullanılabilen Oltu taşından ağızlık,tespih,kolye,broş,küpe,yüzük,bilezik gibi aksesuarlar üretilmektedir.
Oltu taşı,fosilleşmiş reçinelerden meydana gelmiş olup,dünyada eşine ender rastlanan ve en iyi örnekleri Oltu’da bulunan bir cevherdir.Oltu ve Olur ilçelerine bağlı Dutlu,Güzelsu,Alatarla,Sülünkaya,Günlüce,Ormanağzı,Taşlıköy, ve Çataksu köylerinden çıkarılmaktadır.Burada yer alan ve yöre halkı tarafından bilek gücüyle açılan 70-80cm çapındaki galeriler,150 metreye kadar inmektedir.Yer kabuğundan çıkarıldığında çok yumuşak,hava ile temas ettiğinde ise sert bir hal almaktadır.Bu özellikler onu işlenmesi kolay,kullandıkça parlayan bir ürün haline getirmiştir.Nebat ziftinin karbonlaşması sonucu oluşan Oltu taşı,çıra gibi iş çıkararak yanar ve geride sigara külüne benzer bir artık bırakır.Siyah,koyu kahve,nadiren de yeşilimsi renklerde bulunur.Oltu taşından yapılan ürünlerin stres giderici özelliğinin olduğu bilinmektedir.
Opal İşlemeciliği
Erzurum’un son yıllarda keşfedilen madenlerinden biri de,süs taşı niteliği taşıyan ve Oltu-Turnalı yakınlarında çıkarılan opaldir.Yoğun olarak zümrüt yeşili ve tonlarının hakim olduğu opalden,çeşitli takılar ve süs eşyaları yapılmaktadır.Opalde;yeşilin yanı sıra mavi,mor,kahverengi,kiremit kırmızısı,turuncu,sarı,gri ve beyaz renkler bulunmaktadır.Son derece parlak ve albenisi yüksek Turnalı opali,atölyelerde işlenmekte ve çeşitli aksesuarlar üretilmektedir.
Dokumacılık
Dokumacılık Erzurum’da çok eskiden beri yapılmakta olan ve geçmişe önemli bir geçim kaynağı olmuş bir el sanatıdır.Halı,kilim ve ehram Erzurum’un belli başlı dokuma el sanatı ürünleridir.
Halıcılık
Eski adı ‘Kalı-Kala’/’Halı şehri’olan Erzurum’un,halı sanatında zengin örnekler vermesi kaçınılmazdır.Pazırık Halısından beri süregelen Asya Türk halı geleneğinin desen,malzeme,teknik,renk ve kompozisyon anlayışının devam ettirildiği tarihi Erzurum halıcılığı,son yıllarda Halk Eğitim Müdürlüğü ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Halı Atölyesin’de yaşatılmaya çalışılmakta,kök boyalr kullanılarak renk açısından son derece canlı halı örnekleri üretilmektedir.Bu halılarda Türk düğümü(Gördes)kullanılmaktadır.Genellikle geometrik kompozisyonda dokunan halılarda,çengel,Türkmen gülü,yıldız,ejder,oğ damgası,küpe motifleri yaygın olarak tercih edilmektedir.Malzemesi tamamıyla yün olan halılarda,lacivert,kırmızı,kahverengi,krem ve mavi renkler kullanılmaktadır.
Bardız Kilimi
Kilim,oda ve çadırların zeminine serilmek veya divan ve sedir örtüsü olarak kullanılmak üzere hazırlanan,genel olarak renkli ve desenli,tüysüz,ince dokumalardır.Halılar gibi tezgahta dokunan kilimler,ev döşemelerinde olduğu gibi özel biçimler verilerek heybe,çuval ve namazlık olarak da kullanılmaktadır.Dokuma tekniği bakımından bu kilimler,Osmanlı saray kilimlerinin devamı niteliğindedir.Her iki grup kilimde de,tapastrı tekniği uygulanmıştır.Bardız kilimi dokunurken,atkı ipliklerini çözgü iplikleri arasına yerleştirmek için sık sık kirkitlenmektedir.Bu nedenle kilim dokuması sık ve düzgündür.Osmanlı saray sanatındaki bitkisel motifler,saray kilimlerinde olduğu gibi Bardız kilimlerinde de kullanılmaktadır.Kilimde zemin renkleri,Osmanlı saray kilimlerinde olduğu gibi genellikle siyahtır.Bununla birlikte kırmızı veya bordo,mavi,doğal bej,doğal gri renkler az da olsa kullanılmaktadır.Kilim desenlerini doğal ve stilize edilmiş bitkisel motiflerle,hayvan motifleri oluşturduğu için,renklerin birden fazla tonları kullanılmaktadır.Orijinal bardız kilimlerinde kök boya kullanılmaktadır.Kilimlerde;hayvan figürleri,bitkisel ve sembolik motiflerden biri tercih edilmektedir.
Goşken Kilimi
Bardız kilimi kadar önemli olan fakat fazla duyulmamış Goşken Kilimi’nin kökeni,yörede hüküm sürmüş olan Saka Türkleri’ne kadar uzanmaktadır.Ev ihtiyaçlarında kullanılmak ve gelin olacak kızların çeyizlerine konmak amacıyla dokunmaktadır.Goşken kilimleri,bitkisel boyalarla suni boyalar karıştırılarak veya yalnızca suni boyalar kullanılarak boyanmaktadır.Nadiren sütleğen,ceviz kabuğu,sığırkuyruğu,narkabuğu,soğan kabuğu gibi bitkiler boya işlerinde kullanılmaktadır.Pıtrak,göz,çengelli baklava ve çakmak motifleri bulunan bu kilimler,genellikle 160x300 cm boyutlarındadır.Tek parça halinde dokunan bu kilimlerde renk olarak çoğunlukla kırmızı,siyah,kahverengi,beyaz,pembe,,mavi ve sarı tercih edilmektedir.
Cecim(Cicim)
Çözgü,atkı iplikleri arasına renkli desen iplikleri atılarak sıkıştırılmak suretiyle meydana getirilen dokuma türüdür.Tersten yapılan bir dokumadır.Atkısı kıl olanları da oldukça yaygındır.Dokumanın yüzeyinde meydana getirilen desenler,ipliğin kalınlığına,inceliğine,serpme motifler halinde oluşuna göre değişmektedir.Cicim dokuma ile;heybe,sofra altı,gelin çuvalı,hurç,minder,divan örtüsü,tandır örtüsü,seccade,yaygı ve yastık yapılmaktadır.
Ehram
Erzurum’da ehram denince,tamamıyla koyun yününden örülmüş,kadınların dış giysi olarak kullandıkları ve tek parça örtündükleri sokak giysisi akla gelmektedir.Eski Erzurum’da ehramlar çulfalar tarafından dokunurdu.Çulfalar,sokağa diktikleri,80-90 cm boyundaki tezgaha,ellerindeki iplik yumağını gerer ve ehramı dokurlardı.Ehram dokumacılığında iplerin büküm işleri herhangi bir makine kullanılmadan yapılmaktaydı.Ehramlık ipler ne kadar ince bükülmüşse o kadar kıymetli olurdu.Koyunun üzerindeki doğal renkler tercih edildiği için renk olarak siyah,beyaz,kırmızı,boz ve kahverengi yaygındır.Ehramlarda,saat kordonu,pirinç deni,kişmiş çöpü,reyhan dalı,ceviz kanadı,antika,uçan kuş,elma şeleği,yıldızın oynayışı,çark yıldızı,elmas küpe,mercimek,arı dala kondu,ceylan boynuzu,nar çiçeği,mum desteği,saç örgüsü,burma,düz sıra ve tavan örneği gibi motifler kullanılmaktadır.
Ehramdan çeşitli günlük giysiler(yelek) ve ev aksesuarları(masa örtüsü)da üretilmektedir.
Saraçlık
Araba komşuları,binek veya çeki at takımları,eyer,semer gibi bütün takımların deri ve meşinden olan kısımlarını yapma tamir etme zanaatıdır.Meşin ve deriden çeşitli eşyalar yapanlara saraç,bu sanata ve işe saraçlık;bu şekildeki sanat sahiplerinin toplu halde bulundukları yerlere saraçhane ismi verilmektedir.Çok eski çağlarda,Lidyalılar tarafından ortaya çıkarılan saraçlık,Orta Asya Türklerinde zirveye ulaşmıştır.Türkler hayatlarını at üstünde geçirdikleri için,saraçlık sanatına çok önem vermişlerdir.Türklerin işlemeli olarak yaptıkları at takımları,ayaklarına giydikleri yanları postlu ve süslü yumuşak çizmeleri tarihe geçmiştir.Saraçlıkta;kösele,deri,ağaç,demir,saç,bez,kaya,kıl ve kıtık gibi çeşitli maddeler kullanılmaktadır.
Erzurum’da Gürcü Kapı Mahallesin’de bulunan saraçhanede günümüzde yalnızca iki saraç bulunmaktadır.
Kevelcilik
Kevelcilik,soğuktan korunmak için,çoğunlukla çobanların ve at arabacıların giydiği kürklerin yapıldığı el sanatıdır.Erzurum’da 1950’lere kadr en itibarlı mesleklerden olan kevelcilik,bugün değişen alışkanlıklar ve seri üretim sonucunda kaybolmaya yüz tutmuş bir el sanatıdır.Yıllarca önce kevelcilerin rekabette yarıştığı kevelciler Çarşısı,bugün sadece adını taşıyan bir caddeye dönüşmüştür.
Yazar:
palomajlmi
Bir cevabı oylayın:
9