Cevap:
1.20 yıl önce, kurşun kalemi bırakıp "basmalı" kaleme terfi etmek büyük bir değişiklikken, günümüzde kalemler artık yazılanları E-posta haline dönüştürüp gönderebiliyor, ses kaydı yapabiliyor ve akıllı telefonlarla etkileşim içerisinde bir çok uygulamada kullanılabiliyor. Gel de kulağının arkasına as böyle kalemi, içi acır insanın...
2.20 yıl önce bir otobüste televizyon bulunması lüks sayılıyordu. Sonra televizyonlu otobüsler yaygınlaştığında, herkesin aynı şeyi izleme zorunluluğu başa bela olmuştu. "Bakalım muavin hangi filmi oynatacak" şeklinde düşüncelerin egemen olduğu bir çağdan, kendi koltuğumuza özel ekranlara baktığımız bir dünyaya adım attık. Hatta o ekranlardan internete girip, oyun bile oynayabiliyoruz
3.Sevdiklerimizle ev telefonuna bağlı olmadan konuşmak yirmi yıl önce çok büyük bir lükstü. Bugün öyle bir noktadayız ki sevmediklerimizle bile muhatap olmak durumundayız. Cep telefonlarının kendi içinde geçirdiği evrime hiç değinmemek lazım o ayrı bir hayret konusu. Ancak şunu sormak lazım, 20 yıl önce bir çift bir yerlerde buluşmak üzere sözleşip nasıl buluşabiliyorlarmış? Bu çağda elimizde telefonla zor buluyoruz sokaklarda birbirimizi...
4.Ünlülerle, siyasilerle, gazetecilerle iletişim kurmak ancak çok şanslı insanların başarabildiği bir şeyken, şu an sosyal medya tüm engelleri kaldırmış durumda. İsteyen herkes istediği kişiyle iletişim kurabiliyor, sesini duyurabiliyor. 20 yıl önce Tarkan'a sesinizi duyurmak neredeyse imkansızken, şimdi bir "Tweet" atmanız yeterli.
5.Anı görüntülemek ve insanlarla paylaşmak için kullandığımız video kameralar 20 yıl önce büyük bir lükstü, sonra her eve girdi, şimdi ise videolarımızı cep telefonlarımızla çekiyoruz! Video kameralar hantal cihazlar olarak geçmişimizde kaldı.
Açıklama: umarım yardımcı olabilmişimdir