Cevap:
Merhaba cevap
İnsan, tabiattaki yaratıkların en mükemmeli olmakla beraber ruh yönünden en karmakarışık olanıdır. Bir ruh ki, hudutsuz iyi ve kötü duygular, sevgiler, kaprisler, isyanlar, öfkeler, kıskançlıklar değişik renklerde kördüğüm olmuştur. Hiç bir ilim ve teknik bu engin âlemin sırlarına tam olarak eremez. Bu âleme en yakın olan insanın kendisi bile tam anlamıyla kendisini anlayamaz. İçimizde öyle ani zaaflar, düşkünlükler olur ki, ne yapacağımızı şaşırır, anlamsızlık bunalımına düşeriz.
Kötülükler ve mutsuzluklar insan ruhunda doğup büyüyen, doygunluğa erişmeyen zaaflar ve tutkular sonunda meydana gelir. Çoğu zaman maddeyi kolaylıkla ele geçirip zafer zevkiyle sarhoş olan insanoğlu bu zaafları ve tutkuları yenmekten âciz ve uzaktır. Bunların başı boş bırakılmaları bir insanı, dolayısıyla çevresini, gittikçe büyüyen dalgalar gibi etkiler; sonunda toplumu zor durumlara düşürür. Toplumların düzenli ve ahenkli oluşları bireylerin ruhi düzenlerine bağlıdır.
İradenin o sihirli gücünden faydalanarak ruhumuzu yersiz duygulardan ve tutkulardan arıtmak mümkündür. Ruhumuz başı boş bırakılmamalıdır. Mantık ve iradenin yönettiği birtakım prensiplerle duygularımızı disiplin altına alabildiğimiz gün dünyanın en zor işini başarmış oluruz. Dünyada hiç bir başarının kazanılması etki ve tepki alanında sonsuzluğa sahip olan ruha hâkim olma kadar güç olmaz. Ruha söz geçirmek sonsuzluğa hükmetmek demektir
Yardımcı olduysam ne mutlu