Cevap:
Bir sefere çıkmıştık, arkadaşlarımızdan birine taş isâbet etti ve başı yarıldı. Adamcağız, bilâhare ihtilâm oldu. Yanındakilere:
“–Benim için teyemmüm etmeye ruhsat var mı?” diye sordu.
“–Sen suyu kullanmaya muktedirsin, sana ruhsat olduğunu zannetmiyoruz.” dediler.
Adam yaralı hâliyle yıkandı ve bu sebeple vefât etti. Allah Rasûlü’nün yanına gelince, bu hâdiseyi haber verdiler.
Fahr-i Kâinât Efendimiz gâyet öfkelendi ve şunları söyledi:
“–...Bilgisizliğin şifâsı sormaktır. Ona; teyemmüm edip yarasının üzerine bir bez sarması, sonra sargının üzerini meshetmesi, bedeninin geri kalan kısmını da yıkaması yeterliydi.
Açıklama: