Cevap:
Türkçe Edebî türlerin hemen hepsinden faydalanarak kendine özgü bir edebî tür
şeklinde Batı’da ortaya çıkan ve Tanzimattan sonra Türk edebiyatına giren roman,
ülkemizde sadece Batı edebiyatının etkisinde oluşmamıştır. Türk romancılar, sadece
Avrupalı meslektaşlarını örnek almakla kalmamış halk hikâyelerimiz ve destanlarımız
gibi geleneksel anlatılarımızdan da yararlanmışlardır.
Bir milletin özelliklerinin parlak bir şekilde yansıtılmasına en elverişli tür olarak
görülen destan türünün etkisi, özellikle Türklerin Anadolu’ya gelişini ve orada devlet kurma çabalarını konu edinen tarihî romanlarımızda açıkça görülür. İşte Osmanlı
Devleti’nin kuruluş aşamasını konu alan tarihî romanlara imza atan Kemal Tahir, Tarık Buğra ve Mustafa Necati Sepetçioğlu gibi romancılarımız da, bu konuyu işleyen
romanlarında destan türünden faydalanmışlardır.
Biz bu çalışmada, adı geçen romancılarımızın ‘kuruluş’u ele alan romanlarıyla
-Kemal Tahir’in Devlet Ana’sı (1967), Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Konak (1973)
ve Çatı’sı (1974) ile Tarık Buğra’nın Osmancık’ı (1983)- Türk destanları arasındaki
benzerlikleri/ilişkiyi ortaya koymaya çalışacağız.
Anahtar kelimeler: destan, Türk romanı, Devlet Ana, Osmancık, Konak, Çatı
Açıklama: