Soru: Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında Medine’de, soylu ve ileri gelen ailelerden birinin kızı hırsızlık yapmıştı. Bazı kişiler, Peygamberimizin (s.a.v.) çok sevdiği bir kişi olan Üsame bin Zeyd’i (r.a.), Allah Resulü’ne (s.a.v.) aracı göndererek bu kişinin cezalandırılmaması için girişimde bulunmuşlardı. Peygamberimiz (s.a.v.) aracıların isteğine şiddetle karşı çıkmış ve şöyle buyurmuştu: "Sizden öncekiler, ancak aralarından soylu biri hırsızlık ettiğinde onu bırakıvermeleri; zayıf biri hırsızlık ettiğinde ise ona had cezası uygulamaları sebebiyle helak olmuştur. Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fâtıma bile hırsızlık etse muhakkak onun da elini keserdim." Buhârî, Hudûd, 1; Buhârî, Enbiyâ, 54. Yukarıdaki olay, Peygamberimizin (s.a.v.) adaletli oluşu konusunda size neler düşündürmektedir? Söyleyiniz.

Cevaplar 2

Cevap:

Cevap:

KİMSE ARASINDA AYRIMCILIK YAPMAMIŞTIR. VE SEVDİĞİ KİŞİ BİLE OLSA ONA ADALETLİ DAVRANMIŞ ONDAN ÖNCEKİLER AYNI SUÇATN NE CEZA ALMIŞLARSA O DA CEZASINA KATLANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNMUŞTUR

BAŞARILAR:)

Cevap:

✧merhabalar✧

soylu aileler yani ileri gelen ailelerden insanların hırsızlık yapmasının sonucunda onlara hiçbir ceza verilmemesi ve haksız durumu iyi olmayan bir kişinin ise peygamber efendimize gönderilerek ulu ceza verilmesini istemişlerdir ancak peygamber efendimiz buna şiddetle karşı çekmiştir. Çünkü peygamber efendimizin şu sözüne baktığımız zaman 'Sizden öncekiler, ancak aralarından soylu biri hırsızlık ettiğinde onu bırakıvermeleri; zayıf biri hırsızlık ettiğinde ise ona had cezası uygulamaları sebebiyle helak olmuştur. Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fâtıma bile hırsızlık etse muhakkak onun da elini keserdim.' soylular arasında hırsızlık ettiklerinde onlara ceza verilmemesi ancak zayıf bir hırsızlık ettiğinde ona ağır bir ceza verilmesi ve istenen kişinin helak olduğunu ve peygamber efendimiz kızı Fatma hırsızlık yapsa dahi kızı fatma'yı çok sevse dahi adaletli olduğundan dolayı onunkisi elini kesebileceğini söylemiştir.

Adalet İle ayetler;

  • Eğer bir kavmin ihanet edeceğinden kesin olarak korkarsan, sen de açık ve adil bir tutumla (onlarla olan anlaşma metnini ve diplomatik ilişkiyi) at. Gerçekten Allah, ihanet edenleri sevmez.
  • Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine ulaştıkları zaman, artık onları maruf (bilinen güzel bir tarz) üzere tutun, ya da maruf üzere onlardan ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahid tutun. Şahidliği Allah için dosdoğru yerine getirin. İşte bununla, Allah´a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilir. Kim Allah´tan korkup-sakınırsa, (Allah) ona bir çıkış yolu gösterir.
  • Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.
  • Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah´tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.

Hak - Haksızlık ile Ayetler;

  • İşte bunlar, Allah'ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetleridir. Allah hiçbir kimseye haksızlık etmek istemez. "
  • Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık etmez. (Kulun yaptığı iş, eğer bir kötülük ise, onun cezasını adaletle verir.) İyilik olursa onu katlar (kat kat arttırır), kendinden de büyük mükâfat verir.
  • " İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır. "
  • " Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır. "
  • " Kendilerine haksızlık ederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler: Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk, diyerek teslim olurlar. (Melekler onlara şöyle der:) «Hayır, Allah, sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir.» "
  • Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş,) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz. "
  • " Kalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüphe içinde midirler, yahut Allah ve Resûlünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir! "

#OptiTim

Cevabı biliyor musunuz? Buraya ekleyin!

Cevabı bulamıyor musunuz?

Google ile giriş yap

veya

Şifrenizi mi unuttunuz?

Hesabım yok ve şunu yapmak istiyorum: Kayıt ol

Bir dil veya bölge seçin
How much to ban the user?
1 hour 1 day 100 years