Cevap:
Bilginin o sonsuz zevkini tadan bir kimse öğrendikçe öğrenmek ister. Türlü konularla, türlü yollarla öğrendiğimiz bilgiler bizi aydın, kültürlü insanlar haline getirir. Aydın kimse, herşeyden önce iyi ile kötüyü kolaylıkla ayırdebilen olgun bir kimsedir. Gerek hareketleri, gerek konuşması, gerek fikirleriyle toplumda örnek tutulan seçkin bir insandır. İnsanlığın gerçek anlamına eriştiği içindir ki insanca davranır; insanca duyar.
Bir takım insanlar vardır; bunların kafaları dolmuştur ama bilginin insana verdiği o manevi yüceliklere erişememişlerdir. Bir makina gibi okurlar, öğrenirler, didinirler. Görüşleri kaba ve duygusuzdur. Çevreye karşı ilgisiz ve kırıcıdır. Kendi kaprislerine göre hareket ederler. Başkalarının düşünce ve fikirlerine saygı göstermezler. Bu durumda olan insanlar bilgi yönünden ne kadar zengin olurlarsa olsunlar çevrede sevilmez ve sayılmazlar.
Önemli ve ideal olan; sadece kafa doldurmak değildir. Bilgili olmak demek aynı zamanda saygıdeğer bir ağırbaşlılık ve incelik kazanmak, ruhen eğitilmek demektir. Bilgi, yalnız sözlerimizde değil, hareket, duyuş, zevklerimizdeki incelikte kendini gösterirse bizi yüceltir.