Romanın ana karakteri C., maddi açıdan rahat olan, bu nedenle çalışmayan ve kendi tabiriyle “aylak”lık yapan bir adamdır. Son günlerde ressam arkadaşı Sadık’ın atölyesine giden, burada bir resim için modellik yapan C., bu resimdeki ufak bir detaydan rahatsız olur ve bir süre atölyeye gelmeme kararı alır.
Hayatına bir anlam katmak için yazmaya karar veren C., bir süre sonra bu meşgaleden de vazgeçer. Bahar aylarında pastanede gördüğü bir kızın peşine takılır ve daha sonra isminin Güler olduğunu öğrendiği bu kızla bir ilişki yaşamaya başlar. Güler ile C.’nin ilişkisi başta iyi gitse de, hayattan beklentilerinin çok farklı olması onları birbirlerinden uzaklaştırır.
Yaz aylarını İstanbul’un yazlık bölgelerinde geçiren C., burada eski sevgilisi Ayşe ile karşılaşır ve ikili tekrar bir araya gelir. Bir ressam olan Ayşe’nin deniz resmi çizdiği, C.’nin de kendi düşünceleri ile baş başa kaldığı bu süreç oldukça keyifli başlar. Ancak bir gece, C.’nin babası ile ilgili anılarını anlatması Ayşe’yi korkutur. C.’nin insanlardan ve toplumdan uzak, herkesten farklı bir hayat arayışı içinde olduğunu bilen Ayşe, bir noktadan sonra onun kendisini terk edeceği korkusuna dayanamaz, bir not yazarak C.’den ayrılır.
Hayatta aradığı şeyi bir türlü bulamayan C., sonbahar aylarında oturduğu eve geri döndüğünde sol şakağında bir ağrı ve iştahsızlık gibi sağlık sorunları yaşamaya başlar. Bu sorunları içki içerek giderebildiğini gören C., yine içtiği bir akşamın sonrasında, Sadık ile birlikte Fransa’dan dönen Kemal adlı bir arkadaşını görmeye gider.
Romanın son bölümünde, C. daha önce Güler’in yanında gördüğü, mavi yağmurluklu bir kızın, B.’nin, peşinden koşar. Aradığı kişinin o olduğuna emin olduğu için, onun bindiği otobüse yetişmeye çalışır, yetişemeyince bir taksinin önüne atlayıp arabayı durdurur.
Taksiciye otobüsü takip etmesini söyleyecekken önüne atladığı için taksicinin saldırısına uğrayan C., ona bir yumruk atar ve olay yerine gelen insanların arasında, “O”nu kaçırdığını düşünür.
Başarılar.