Soru: Murat, alanı 800 metrekare olan bahçesinin bir kenarına, ikisi köşelerde olmak üzere 6 ceviz fidanı dikmiştir. 1 2 3 4 5 6 D C X у A B 00 Bu ceviz fidanları arasındaki üç aralığın her biri x metre, son iki aralığın herbirinin uzunlugu y metredir. 1. fidan ile 5. fidan arasındaki uzaklık 29 metre 3. fidan ile 6. fidan arasındaki uzaklık 28 metre olduğuna göre, bahçenin kısa kenarının uzunluğu |BC| kaç metredir? A) 10 E) 32 B) 16 C) 20 D) 25​

Cevap:

cevap D

kolay gelsin iyi dersler

Cevap:

D

Açıklama:

birincide fabrika diyor fabrika sanayi

ikincide ürün alınan dediği için tarım

üçüncüde kültürel faaliyetler diyor yani kültürümüzü gelip gezen insan topluluklarından dolayı turistler yani turizm

EN İYİ SEÇERMİSİN LÜTFEN

zaten sen en iyisin bize gerek yok cnm

Cevap:

cevap b çünkü 2B diyor BC diyor O yüzden

Cevap:

Alaca kuşun öyküsüyle başlıyor bu kitap; gökyüzüne, ta en yükseklere uçarak denizi ikiye ayırabilen o cesur alaca kuşun öyküsüyle, onun bize verdiği umutla. Ana karakterimiz Deniz ise kendisini bu alaca kuşla özdeşleştirerek Afrika’ya, çok uzaklara gidiyor ve içindeki duvarları, önyargıları yıkarak belki de bu modern çağda unuttuğumuz bazı duyguları bizlere yeniden hatırlatıyor.

Vurdumduymaz, yaramaz, şımarık, inatçı fakat bir o kadar da zeki, kendine güvenen ve sıra dışı bir çocuk Deniz. Okulda yaptığı yaramazlıklar başına dert açıyor, tam okuldan atılma noktasına gelmişken Öğrenci Değişim Programı’yla birdenbire kendini Afrika’da bir kabilede buluyor. Başlarda biraz zorlansa da, o kadar sağduyulu, zeki ve gözlem yeteneği oldukça gelişmiş bir çocuk ki kısa sürede ortama adapte oluyor ve kendini, duvarlarını aşarak içindeki potansiyeli açığa çıkarıyor.

Daha önce belki farklı anlamlar yüklediği birçok şeyi yeniden öğreniyor Deniz; paylaşmayı, birlikte hareket etmenin önemini, uyumu, güveni, zor koşullar altında birlik olmayı. Doğayı tanıyor Deniz, onun neler verebileceğini, neleri barındırdığını, gücünü ve kudretini. Yaşadığı o modern şehre yağmur yağdığında belki de mutsuz olan, hemen kendini korumaya çalışan, bir şemsiye altına sığınan Deniz, eğer ki yağmur yeteri kadar yağarsa sonunda ona nasıl muazzam bir hediye verebileceğini görüyor. Dostluğu, arka çıkmayı öğreniyor Deniz; aşkı, ufak bir bakışın ne anlama gelebileceğini. Farklı dillerin, ırkların, dinlerin aslında bizleri ayrıştırmadığını, ortak bir gökyüzü altında barış adına, umut adına, bazen sadece bir ağaç uğruna birlikte yaşanabileceğini anlıyor.

“Görmüş olduğunuz bu gökkuşağı sıradan bir gökkuşağından fazlasıdır. Şu an dünyanın en güzel gökkuşağını görüyorsunuz. Çünkü gökkuşağı; kötü günlerin içinde umutla beklenen iyi günleri simgeler. Bazen açlıktır, yoksulluktur ve hastalıktır. Bazen ise var olabilmeniz için bütün güzelliğini cömertçe sunar size. Hayatınızda en değer verdiğiniz bir insanı alıp götürebilir sizden uzaklara. Bu hüzündür. Bazen de mutlulukların en güzelidir. Sevgidir. Birlikte yaşamanın ta kendisidir. Paylaşmaktır. Dostluk ve kardeşliktir. Bu renksiz anların rengârenk sevincidir. Gökkuşağı, sahip olduğumuz güzelliklerin farkına varabilmektir.”

Balpınar, bir yandan çocuklara böyle güzel bir öyküyü yetkin Türkçesi ve kuvvetli imgeleriyle anlatırken bir yandan da yetişkinlerin de kalbine dokunuyor ve bize hatırlatıyor: “Sevgi, gökyüzüdür”.

Cevap:

9gxogxcitotxtxicirxrporxorxzprzpt(A)